Eşi Ayşen Zeybekci ile birlikte İzmir’deki iş dünyasının kadın temsilcileri ile bir araya gelen AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci, "Yaradılanı hoş gördük Yaradan’dan ötürü anlayışından hareketle ‘seçileni hoş görüm seçenden ötürü’ diyorum” dedi. Zeybekci ayrıca, “İzmir’i ben kurtaracak değilim. İzmir’i AK Parti kurtaracak değil. İzmir’i İzmirliler kurtaracak” diye konuştu. 

 

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci ve eşi Ayşen Zeybekci, iş kadın dünyası toplantısında çeşitli sivil toplum kuruluşlarındaki kadın temsilcilerle bir araya geldi. Toplantıda eşi Ayşen Zeybekci’nin ardından konuşan Zeybekci, İzmir’e dair önemli açıklamalarda bulundu. 

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerle ilgili konuşan Zeybekci, “Ne yapacağını bilen insanlara ‘oyunu şöyle kullan’ demek saygısızlıktır. Ben ‘oyunuzu İzmir’e verin’ diyorum. Oyunuzu 21. yüzyılın İzmir’ine verin. Size bir anne hassasiyetiyle bir kadın dikkat ve titizliğiyle İzmir’e sahip çıkmanız gerektiğini söylüyorum. Hiç kimseyi eleştirmiyorum, kimse hedefim değil. Yaradılanı hoş gördük Yaradan’dan ötürü anlayışından hareketle ‘seçileni hoş görüm seçenden ötürü’ diyorum. İzmir böyle bir tercihte bulundu, başımın üstünde yeri var. Saygı göstermek görevdir eğer demokrasiye inanıyorsam. İzmir 5 yıl böyle bir görev verdiyse aksini söylemek benim haddime değildir. Aziz Bey benim aynı dönemde belediye başkanlığı yaptığım dostum olan, ‘ağabey’ dediğim bir insandır ama elimizde bir İzmir var. 21. yüzyılın dünyası farklı şekilde oluşuyor” dedi. 

“İzmir’i İzmirliler kurtaracak” 

Smyrna’nın diğer anlamının da ’en güzel’ demek olduğunu dile getiren Zeybekci, “Mahallenin en güzel kızı deyince ‘cinsiyetçi’ diyorlar. Bu güzelliği anlatırken kültürümüzün masum bir tarifi vardır. Ferhat dağları dele dele İzmir’e geliyor da, Şirin’in haberi yok. Geriye doğru patinaj yapan İzmir’in farklı bir hikayeye ihtiyacı var. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek pek akıllılık değildir. İzmir’i konuşmamız, İzmir’i planlamamız lazım. Bugüne kadar İzmir’de İzmir’i konuşamadık, siyaset olarak İzmir’in meselelerini konuşamadık. Topu taca attık. Bazı meselelerin üzeri ideolojik kılıfla örtüldü. İzmir’i ben kurtaracak değilim. İzmir’i AK Parti kurtaracak değil. İzmir’i İzmirliler kurtaracak. İzmir eğer o konuda teveccüh gösterirse biz hizmetkarı olacağız. Ben de istiyordum evimde çoluğumla çocuğumla, sahip olduğum şeylerin tadını çıkarmak. Ben de hayatımı yaşamak istiyorum. Hafta sonları balık tutmak, denize girmek istiyorum, anamın kokusunu duymak istiyorum ama bu aziz millet tütün tarlasında doğan amelenin çocuğunu Türkiye ve dünyanın en iyi okullarında okutarak bir noktaya getirdi. Bu aziz millet o çocuğa ne kadar unvan varsa verdi. Bu imtihandır. Ben 2004’te çıktığım yolda Ayşen Hanım’la sabaha kadar konuştuk. ‘Bu milletin bize verdiklerinin bedelini ödemek için herhalde önümüze böyle bir şey çıktı’ dedik” ifadelerini kullandı. 

 

“Hayır demekte en çok zorlandığım bir kişi var” 

Konuşmasının başında eşinin ardından konuşan Zeybekci, şöyle konuştu: 

"Hayatımda ilk defa Ayşen Hanım’dan sonra konuşuyorum, foyamız ortaya çıktı. Bütün bünyem karıştı. Allah razı olsun, Ayşen Hanım ile evliliğimiz 30 yıl olacak. Kendisine herkesin huzurunda ilk defa söylüyorum. Kendisine çok kereler söylemiştim. Ona hep ‘sen benim kabul olmuş dualarımsın’ derim. 30 yıl boyunca birlikte muhteşem hayatımız oldu. Değiştik. İlk Nihat bu Nihat değil, ilk Ayşen bu Ayşen değil. Biz bir araya geldik, farklı kişilikten ortak bir dünyası olarak bir kişiliği ortaya koyduk. Ayşen hanım ilk yıllarımızda daha çok çocuklarımızla, aileyle ilgilendi. 2002’de Cumhurbaşkanımız çok yoğun baskı kurdu, ‘Denizli milletvekili aday olacaksın.’ Bizim işimiz aile şirketi değildi. Kendimiz bir noktaya getirdik. 2002 yılında Türkiye’nin ilk bin şirketi haline getirdiğimiz bir şirket oldu. 2002’de kucağımızda 1 yaşında bebeğimiz vardı. Büyük bir yatırımın içine girmiştik. ‘Bırakıp gidemem’ dedim ama diğer taraftan karşımda ‘hayır’ demekte zorlandığım belki de tek kişi var. Aynı zamanda ‘hayır’dan da anlamayan biri var. O gün Ayşen’e sığındım.” 

“Türkiye’de böyle şehir kalmadı” 

İzmir’in mevcut durumu hakkında konuşan Zeybekci, “‘İzmir turizm şehri olsun, ticaret şehri olsun, lojistik merkezi olsun, sanayi şehri olsun, üniversite şehri olsun, tarım gıda ve tarım teknolojileri şehri olsun, yenilenebilir enerji teknolojileri şehri olsun.’ Olsun İzmir şirketimiz olsun şimdi. Gözümüzün önünde canlandıralım. Turizm şirketi olsun dediğimiz şirketimizin 6 tane 5 yıldızlı oteli var, Antalya’nın 403 tane var. Yatak kapasitemiz 22’de 1’i seviyesinde. Turizm yatırım alanımız sıfır. Bizim şirketimize uluslararası yatırımcılar gelecek, iş yapmaya başlayacak ama nüfusun çöplerini dağlara, derelere, ovalara atacağız. Türkiye’de böyle şehir kalmadı. Biz sanayi ile ilgili yatırımcıları getireceğiz, yatırım alanı gösteremeyeceğiz” dedi. 

 

“Körfez’in iki tarafını tramvayla birleştireceğiz” 

Zeybekci ayrıca, seçimleri kazanması halinde yağmur sistemi hatları yapacaklarını, katı atık sorununu 1,5 sene içerisinde çözeceklerini, Körfez’in iki tarafını tramvayla birleştireceklerini ve yeşil alanı 5 yılda 10 katına çıkaracaklarını belirtti. Zeybekci, iş dünyası temsilcisi kadınları, yarın İzmir ile ilgili projelerini açıklayacağı toplantıya da davet etti. 

Kadınlara hitap eden Ayşen Zeybekci de her büyük kadim şehrin bir cinsiyeti olduğunu, İzmir’in de bunlardan biri olduğunu kaydetti. Zeybekci, şöyle devam etti: 

"Efsaneye göre İzmir adını daha iyi ok atabilmek için sağ göğsünü kesip atan amazon kadın Smyrna’dan alır. Kurucularının kadın olmasından dolayı belki de, İzmir biz kadınlarla özdeşleşmiştir. Hala kadına en önem veren şehirlerden biridir. İzmirli kadınlar sadece cumhuriyet döneminde değil 8 bin 500 yıl önce kuruluşundan günümüze çok etkili olmuşlardır. İzmir hem dişi bir şehirdir, hem de ilkleri şehridir.” 

 

“Kadınlar karar mekanizmalarında yer almalı” 

“Türkiye’nin bir numaralı nüfus cüzdanı kime aittir? İlk akla gelen isim Atatürk. Hayır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir numaralı vatandaşı İzmirli kadın olan Betül Andak’tır” diyen Ayşen Zeybekci, İzmirli kadınların hayatın her alanında olduğunu, ortak noktalarının yaşamın öznesi olduğunu söyledi. Amazon kraliçelerinin ruhunun İzmir kadınlarının genlerine işlediğini belirten Ayşen Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"İş hayatında etkin olabilmesinin ilk şartı iyi eğitim ve sosyal hayatta eşit şartlarda olmasından geçiyor. İzmir bu konuda ayrıcalıklı bir yer. Kadın ve erkek arasındaki farkın en az olduğu kentlerin başında İzmir yer almaktadır. İzmir ülkemizin en çağdaş, demokratik ve kadınların en özgür koşullarda yaşadığı önemli illerinden biri. Pek çok sektörde söz sahibi olan çok sayıda rol model olan İzmirli kadınlarımız var. Kadınlarımızın karar mekanizmalarında etkin şekilde yer alması önemli.” 

 

“Kadınları ev ve iş hayatı ikileminden kurtaracak düzeni tesis etmeliyiz” 

Çocuğa, insana nitelikli yatırım yapılmayan dünyada başka alanlarda ilerlemenin mümkün olmadığını vurgulayan Ayşen Zeybekci, “Babalara rollerini yerini hatırlatacak kadınları ev ve iş hayatı ikileminden kurtaracak düzeni tesis etmeliyiz. Edebiyattan müzikten sanatın inceliklerinden beslenmeyen gelecek ruhsuzdur. Akademisyenlerimize, sanatçılarımıza, bilim insanlarımıza ve siz değerli iş kadınlarımıza büyük görevler düşüyor. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadın oranı yönetim mekanizmalarında kadın sayısı ile orantılı değil. Bu dengeyi sağlamak içi iş veren olarak devletimizle var gücü ile çalışıyor. Dünya tarihinde kadının adı yokken Türk kültüründe devlet yönetiminde kadının adını her yerde görüyoruz. Ana erkil bir yapımız var. Bundan sonra birlikte olacağız, İzmir’imiz için hep beraber yürüyeceğiz” dedi. (Ceren Atmaca/İHA)