İZMİR'de Selçuk Belediyesi eski Başkanı Vefa Ülgür, partisinin belediye meclis üyesi adaylarının belirlenme yöntemine tepki gösterdi. CHP'de belediye meclis üyelerinin belirlenmesinin, partisinin il başkanlığı ile genel merkezin denetimine tabi tutulduğunu ileri süren Ülgür, bu hamlenin yerel demokrasinin gelişimine saldırı olduğunu savundu.

 

İzmir'de CHP Selçuk eski İlçe Başkanı Merve Çalışkan ve yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra ilçe kadın ve gençlik kolları yönetimlerini istifaya götüren belediye meclis üyesi adaylarının belirlenme yönetimine bir tepki de Selçuk Belediyesi eski Başkanı Vefa Ülgür'den geldi. Belediye meclis üyelerinin belirlenmesinin, CHP  İzmir İl Başkanlığı ve genel merkezin denetimine tabi tutulduğunu savunan Vefa Ülgür, partisinin ilk defa böyle bir yöntem ile adaylarını belirlendiğini ileri sürdü. Ülgür, "Türkiye'de ilk defa özellikle CHP'de belediye meclis üyeleri, il ve genel merkezin denetimine tabi tutuluyor. Yani 'Biz seçeriz, biz veto edebiliriz, değiştirebiliriz, onaylarız' gibi davranışlar sergileniyor. Aylar öncesinden belediye meclis üyeliği için aday adayları başvurularını yaptı. Meclis üyelerinin kimlerin içinden seçileceği belli zaten. Sadece kontenjan adaylar onlar dışından seçilecek. Biz bu süreçte bütün aday adayları bir araya geldik. Centilmenlik anlaşması yaptık. Buna göre, kim belediye başkan adayı olursa olsun, kontenjanları kendisi atayacak, diğer seçilebilecek sıralara gelecek arkadaşları da partinin üyeleri belirleyecekti. Bu yerinde yönetim için çok temel bir kural. Yerel demokrasinin gelişmesi için çok temel bir kural" dedi.

'ADAY OLMAYANLAR ADAY YAPILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Belediye meclis adaylarını, partinin üyelerinin belirlemesinin doğru olduğunu söyleyen Ülgür, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fakat bu şimdi sabote edildi. Bana göre bunun mimarı il başkanı. Genel merkez de il başkanına güç taşıyor. 'Ben atayacağım, bana listeyi göndereceksiniz. Ben de bunların içerisinden onay vermediklerimi değiştireceğim' diyor. CHP bir taraftan da milletvekilleri aracılığı ile ilçede birilerini 'meclis üyesi talebin var mı' diye kışkırtıyor. Meclis üyesi adayı olmayanlar, aday yapılmaya çalışılıyor. Ben iyi bir partiliyim ve 30 yıldır da bu partide siyaset yapıyorum. Bu ideolojik bir davranıştır, yerel demokrasiyi yok eden bir adımdır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin davranışı, yerel demokrasinin gelişimine saldırıdır."

Partisinin, yerel bir direnç oluşmasının önüne geçmek için örgütlenmenin ayağını kestiğini savunan Ülgür, "Bu olsa olsa hukuk dışı rejimlerde olur. Bu AKP'de olabilir, lider partisidir ama CHP lider partisi değil. Tüzük partisidir, programı vardı. Meclis üyelerini kimlerinin seçeceği programda yazar ve herkesin buradaki yetkisi bellidir. Meclis üyesi seçiminden öte, parti tabanına karşı ideolojik bir saldırı olarak görüyorum. Bu öyle görünüyor ki sanki AKP'nin iki partili rejime Türkiye'yi taşımasında, CHP sanki ön süpürüyor. Sanki AKP'nin yedeği gibi davranıyor" diye konuştu. (Umut KARAKOYUN/DHA)