Ceren ATMACA EGE MECLİSİ -Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1967 Burdur Yeşilova doğumluyum. İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü kızlarda 1. dereceyle kazandım, başarılı sıralamasında ilk 10’a girdim. Çok başarılı bir öğrencilik hayatım oldu. Babam ve annemin politik duruşlarından dolayı hep yatılı okulda okumak zorunda kaldım. Babam 1980’de Adana İl Milli Eğitim Müdürü iken siyasi nedenlerle mesleğini kaybetti ve İzmir’e yerleştik.

TURİSTLERE HALI SATARDIM

-Babanız 1980 darbesi nedeniyle mi işini kaybetti?

Babam 12 Eylül 1980 politik ortamında meslekten uzaklaştırıldı. Hatta Adana’da bir suikasta bile kurban gidecekti. Babam mesleğini kaybettikten sonra Pasaport iskelesinde tezgah açıp turistlere halı sattık. Hayatım hep mücadele içinde geçti. Çizgisinden ödün vermeyen insanların mücadelelerini ben küçük yaşta verdim.

PES ETMEK KİTABIMDA YAZMAZ

-Meslek hayatınıza nasıl başladınız? CHP’deki görevlerinizden sırasıyla bahseder misiniz?

1989-2000 yılları arasında İzmir merkez, Özdere ve Seferihisar’da şantiye şefliği ve kontrolörlüğü yaptım. Ekonomik kriz nedeniyle inşaat işlerini bıraktım ancak pes etmek benim kitabımda yazmaz. 2000-2003 yılları arasında Gümüldür Bebek Otel’i ortaklarımla işlettim. 2003-2004 eğitim yılında Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nde İngilizce okutmanı olarak görev yaptım. 2004-2005, 2005-2006 öğretim yıllarında Ege Üniversitesi Fen Fakültesi’nde İngilizce okutmanlığı yaptım. 2006 yılından 2012 yılı Ekim ayına kadar engellilere eğitim veren bir özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinin ortağıydım. İyi derecede İngilizce, orta düzeyde Almanca biliyorum.  Partiye 1992 yılında kaydoldum. Kaydolduğum günden bu yana CHP Konak İlçe üyesiyim. Oturduğum Piri reis mahallesinin mahalle sorumluluğu ve İl delegeliği görevlerini onurla yürüttüm. Kuruluşundan iki ay sonra CHP İzmir İl Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu üyeliğine seçildim. O günden beri BYKP Eğitim ve Engelli Çalışma Gruplarında onurla çalışmaktayım. Konak Kent Konseyi Engelli Meclisi üyesiyim. Engelsizmir 2013 Konferansları Bilim Kurulu üyesiyim.  CHP İzmir İl Kadın Kolları başkanıyım.

POZİTİF AYRIMCILIK GEREKİYOR

-Ataerkil toplumda yaşayan bir kadın olarak kadın belediye başkan aday adayı olmanın size dezavantajlar getireceğini düşünüyor musunuz?

CHP’de İzmir’den bir tek kadın belediye başkanı görev yapmış; Bir belde olan Seyrek Belediye Başkanı Nurgül Uçar. Bu durum, toplumun kadına bakışının genel yaklaşımını gösteriyor. Ön yargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zor.  CHP, bu ön yargıyı kırmak için devrim niteliğinde adımlar attı. Kadına seçme ve seçilme hakkı verdi, yüzde 33 cinsiyet kotasını getirdi. Yerel seçimlerde aday olacak kadınlar için görevlerinden istifa etme şartını ortadan kaldırdı. Aday olacak kadınlardan başvuru ücreti almadı. Ancak kadınlara karşı bir ön yargı var. Kadınlar da üniversite okuyor, kadınlar da iş hayatının içinde ve çok başarılı kadınlar var. Erkeklerle eşit şartlarda mücadele ettiğinizde aynı yerlere hatta daha üst noktalara gelebiliyorsunuz ancak toplumsal ön yargıların olduğu durumlarda pozitif ayrımcılık gerekiyor.

BU EVİN KIZIYIM

-Adaylık açıklamanıza partililer yoğun bir ilgi gösterdi ve açıklamanızı sloganlar eşliğinde yaptınız. Örgütün yanınızda olduğunu hissediyor musunuz?

Tabii ki yanımda olduklarını hissediyorum. Ben ‘Bu evin kızıyım’ diyorum, örgütüm de bana “sen bu evin kızısın” diyor. Parti üyesi olmaktan daha onurlu bir görev yoktur. Üye olduktan sonra yaptığınız eylemler birer görevlendirmedir ama üye olmak kendi başınıza verdiğiniz bir karardır. Beni de örgüt buraya getirdi. Bana güvendikleri için onlara teşekkür ediyorum.

İZMİR İLK SIRALARDA

-Engellilerle ilgili pek çok çalışma içerisine girdiniz. Sizce İzmir engellilerin rahatça yaşayabileceği bir şehir mi?

AB için, engelli bireylerin annelerine yönelik  ‘Yaşamla barışmak’ projesini yazdım. Bu projem özgün proje seçildi ve Hırvatistan’da ödül aldım. O proje engelli ailelerin sosyal hayata katılmasıyla ilgiliydi. Çeşitli ülkelerde ve Türkiye’nin çeşitli belediyelerinde engellilere yönelik uygulanan çalışmalar gördüm. Bu açıdan İzmir Büyükşehir Belediyemiz çok iyi. Bu alanda iyi olan belediyeler bir elin parmaklarını geçmez. İzmir bu anlamda ilk sıralara girer. Yalnız engellilerle ilgili durum sadece fiziki şartları iyileştirmeye yönelik değildir. Bu Hükümet politikalarıyla çözülür. Onlara lütufmuş gibi verilen paralarla olmaz. Bakış açısının değişmesi lazım.

ENGELLİLER İÇİN DEV PROJE

-Sizin bu konudaki önerileriniz nelerdir peki?

Benim ödül alan projem de bu konuyla ilgiliydi. Belediye başkanı olursam ödül alan projemi Konak’ta hayata geçireceğim. Yaptığım çalışmalarda o kadar ağır şartlar gördüm ki; çocuğu engelli olduğu için kocasının cenazesine gidemeyen kadınlar vardı. O aileleri, o engelli vatandaşlarımızı İzmir’in bir parçası yapacağım.

ÖNERİ BEKLİYORUM

-Engellilerin dışında pozitif ayrımcılık uygulayacağınız başka kesimler var mı?

Roman vatandaşlarımız için çok özel bir projem var. Roman vatandaşlarımız hayatlarındaki renklerini bizimle paylaşacak. Köy enstitülerinin modelini çok önemsiyorum. Kentsel dönüşüm sadece binaları dönüştürmek değildir. O binaların içinde yaşayan insanların da kentlileşmesi olmalıdır.

 Ayrıca tabii ki kadınlara pozitif ayrımcılıklar uygulanmalı. Çeperlerde yaşayan kadınların iş bulma konusundaki dezavantaj durumunu avantaja çevireceğiz. Kısacası kentin iki yakasını birleştireceğiz. Kadınlar da bu sürecin bir parçası olmalı. Onların önerilerini bekliyorum.

KONAK MARKA OLACAK

-Bahsetmek istediğiniz başka projeleriniz var mı?

Doğayla barışık enerji uygulamasını hayata geçirmek istiyorum ve bu proje için sadece düğmeye basmak yeterli olacak çünkü proje hazır. Konak doğayla barışık enerjide Türkiye’nin markası olacak ve bu konuda çok iddialıyım.

CİDDİ TALEP VARDI

-Belediye başkanı olmaya nasıl karar verdiniz?

Çok ciddi talep vardı. Örgütten, STK’lardan, özellikle de kadınlardan müthiş destek aldım. Sadece İzmir değil, farklı şehirlerden ‘arkandayız’ şeklinde destekler aldım. Kimse kötü örneklerle işe başlamak istemez. Toplumun ön yargılarına rağmen başaracağımı biliyorlar. Biz kadın kolları olarak çok şey başardık. Kadınların sadece alkışlayan değil, konuşan bireylerler olduğunu topluma inandırdık ve bir ön yargıyı kırdık. Bana bu adımı attırdıkları için örgüte tekrar teşekkür ediyorum ve kadın adayların olmasından gurur duyuyorum.

İKTİDAR OLMAK İÇİN İNANÇ GÜÇLENDİ

-CHP Genel Merkezi’nden gelen kararla adaylık başvuru süreci uzatıldı. Bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Demek ki çok fazla talep var. İnsanlar kazanacaklarını düşündükleri konularda talepte bulunurlar. Bu CHP’nin iktidar olacağı inancını güçlendiriyor.

-Bu inançta Gezi Parkı eylemlerinin de etkisi var mı?

Tabii ki Gezi Parkı eylemlerinin de etkisi var. Eylemlerde pek çok gençle konuşma fırsatı buldum ve hepsine hayran kaldım. Çok bilinçliler. En doğru partide oylarını birleştireceklerine inanıyorum.

GÜNDEME GELMEK İÇİN SANSASYON LAZIM

-CHP’nin kalesi olarak bilinen İzmir’de seçim sürecine girerken bir rahatlık söz konusu mu yoksa AKP’li belediyelerin yoğunlukta olduğu bir şehirde ana muhalefet olan CHP gibi mi çalışıyorsunuz?

Biz geçen seçimlerde yüzde 56 oy almıştık. Hedef yüzde 60. İzmir’de yaptığımız çalışmalar yine de çok zor. Yüzlerce faaliyette bulunuyoruz ancak bir gazete, bir televizyonda yayınlanmıyor. AKP İzmir’i almak için müthiş bir mücadele veriyor ve adaletsiz bir yarışta olmak çok zor. Maalesef CHP’nin gündeme gelmesi için sansasyon olması lazım.

ZATEN SAHADAYIZ

-Sahalara ne zaman ineceksiniz?

Biz sahalara inmeyeceğiz çünkü sahanın üstünde değil içindeyiz. Hep sahadaydık. Ev ziyaretleri yapıyoruz ancak hiç siyaset konuşmuyoruz çünkü yaşamın kendisi bir siyaset. Ödediğiniz benzin ücretini makul görürseniz verdiğiniz ÖTV’den memnunsanız bu uygulamayı yapan iktidar partisine oy verirsiniz. Memnun değilseniz bunun karşısında duran partiye oy verirsiniz. Aday olmak da, sadece adaylığınız gündemdeyken Konak’ın içinden çıkmamak değildir. Hayatta yaptığınız şeyler, belediye başkanı olduğunuzda yapacağınız şeyleri gösterir. Örgüt de buna göre notunu verir. CHP uzun zamandır seçim çalışmasını sürdürüyor. Biz kadın kolları olarak 13 aydır seçim çalışması yapıyoruz.

İNŞAAT MÜHENDİSİ OLARAK BAŞKANLIK…

-Siz inşaat mühendisisiniz. Bir inşaat mühendisi, nasıl bir belediye başkanı olur?

Her şeyi bir mühendis gözüyle görür. Hesaplamadan bir şey yapmaz, hesaplamadığı şeyi söylemezsiniz. Söylediğiniz şeyler hep kanıtlanmış verilere dayalı olur.

FISILTI GAZETESİ

-Yerel bir gazetede görevden alınacağınıza dair bir haber çıktı. Böyle bir durum gerçekten var mı?

Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’e geldiği zaman il yöneticileriyle toplantı yapar ve söylediği ilk şey, ‘Fısıltı gazetesini dinleme, fısıltı gazetesine cevap verme’ olur. Ben Genel Başkanımın sözünden çıkmıyorum, fısıltı gazetesini okumam, dinlemem, cevap vermem.

-Ege Meclisi olarak ilk röportajınızı bize verdiğiniz için teşekkür ederiz.

Ben de size teşekkür ederim. Bu vesileyle tüm kentlilerimizin yaklaşan Ramazan Bayramı’nı kutlarım. Özgürlük, demokrasi ve barışın egemen olduğu bir Türkiye dileğimle saygılar sunarım.