CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı konuşmada, 1935 seçimlerinde TBMM’ye 18 kadın milletvekili girdiğini hatırlatarak, o günkü kadın temsil oranıyla Türkiye dünyada ikinci sıradayken, bugün 149 ülke arasından 113’üncü sırada olunduğuna dikkat çekti. Serter, "İşte geldiğimiz nokta. Benim partim de bu konuda suçludur" dedi.
 
CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter ve eşi İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Başkanı Huriye Serter, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle İzmirli kadın gazetecilerle bir araya geldi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen ve kadın dernekleri yöneticilerinin de katıldığı toplantıda konuşan Bedri Serter, her alanda kadın erkek eşitliğinin kurulması gerektiğini ifade etti. Atatürk’ün kadınlara verdiği önem ve değere dikkat çeken Serter, şunları söyledi:
 
"Ne kadar büyük bir lidermiş ki Atatürk, Cumhuriyet’i kurduğu tarih itibariyle ve öncesinde, Kurtuluş Savaşı’nda da kadınsız hiçbir şeyin olmayacağına inanarak, onlarla yol alıp Kurtuluş Savaşı’nı kazanmıştır. Kuruluştan sonra da kadın haklarına, kadınların özgürlüğüne, kıyafetinden yaşam tarzına kadar birçok farkındalığı ortaya çıkarmış ve yaşama döndürmüş bir liderin evlatlarıyız. Kadınlar konusunda Cumhuriyet kazanımları yavaş yavaş geriye gitti. Bugün İslam Konferansı Örgütü’nün kadınlarla ilgili ayrımcı ifadeler içeren Kadın İlerlemesi Teşkilatı Tüzüğü’nün onaylanmasına dair kanun teklifi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından TBMM’ye gönderildi. Bu kabul edilemez. Atatürk ve arkadaşlarının 1934’te tanıdığı seçme ve seçilme hakkı sonrası yapılan 1935 seçimlerinde TBMM’ye 18 kadın milletvekili girdi. O günkü kadın temsil oranıyla Türkiye, dünyada 2'nci sıradaydı. Bugün ise 149 ülke arasından kadının siyasette temsilinde 113'üncü sıradayız. İşte geldiğimiz nokta. Benim partim de bu konuda suçludur. 17 yıldır iktidar olan partinin hem ekonomik boyutta Türkiye'yi getirdiği uçurum, hem de insanların eşit hak ve özgürlükleri noktasındaki eşitsizlikler birçok Türk vatandaşını rahatsız etmektedir."

KADINA ŞİDDETE DİKKAT ÇEKTİ
İslam'da kadın tartışmalarının yapıldığını ifade eden Serter, Anayasa'nın 10'uncu maddesini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herkes dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Geçtiğimiz yıllara dönüp bakmadan iktidarın geliştirdiği yanlış ve cahilleri cüretkar hale getiren politikalarla 2018 yılında 440 kadınımız öldürülmüştür. Bu kadınlar, en yakınları, kocaları, eşleri ve sevgilileri tarafından öldürülmüştür. Bugün aynı zamanda Aileyi Koruma ve Aile içi Şiddeti ve Kadına Karşı Şiddeti Önleme yasası olan 6284 sayılı yasanın parlamentonun onayıyla yürürlüğe girmesinin 7'nci yılı. Kadına karşı şiddeti önleme konusunda hem politikaları güçlendirmek, hem de uygulamaları takip etmek için devlete daha fazla imkân, yaptırım ve mali güç veren bir yasa 6284. Yani devletin şiddeti önleme konusunda önünde yazılı olarak hiçbir engeli ve bahanesi yok. Uygulamada ise eksik çok, çünkü niyet yok. Çünkü niyet zaten yoktu."
 
'KADIN KIRMIZI KART GÖRÜYOR'
 
İZİKAD Başkanı Huriye Serter ise iş dünyasında kadınların sınırlı sayıda temsil edildiğini öne sürerek, "Kadınların temsil oranı İzmir gibi bir ilde ne yazık ki hiç tatminkar değil. Çünkü kadınların önüne bariyerler konuluyor. Ne zaman bir şeye cesaret edip adım atsalar, hemen birileri müdahale ediyor. Bu, çoğu en yakınlarından geliyor. Girişimci olmak isteyen kadınların yüzde 36’sına hemen en yakın çevresi 'Ne gerek var, nereden çıkardın' diye söylemlerde bulunup engel oluyor. Tabii ki ataerkil bir toplumuz. Kadının görevi evde oturup yemek yapmak, çocuk bakmak, yaşlı bakmak. Bu durumda kadın bu anlamda kırmızı kartı görmüş oluyor" dedi.
 
1 milyona yakın kadının çocuk bakmak için işten ayrıldığını anlatan Serter, 112 bin kadının ise yaşlı bakmak için iş yaşamından koptuğunu dile getirdi. Huriye Serter, "Oysa ki bu kadınların şartları, koşulları düzeltildiğinde yüzde 76’sının geri dönmek istediğini görüyoruz. Keşke 2- 3 ayda bir kadınlar olarak toplansak bu konuları konuşsak. Buradaki kadınlar çift kanatlı kadınlar, güçlü kadınlar ama başka kadınlara da el uzatabilsek. O cesareti verebilsek, rol model olabilsek. Maalesef biz toplumsal cinsiyet eşitsizliği sıralamasında 149 ülkeden 130’uncu sıradayız. Geçen yıl 128’inci sıradaydık 2 sıra daha geri gittik bu yıl. Bunun sağlanması için 217 yıl gerekiyor. İş kadınlarının çoğalmasını diliyorum. Kadın eğer para kazanırsa söz sahibi olacak" diye konuştu. (Nevra UÇKAÇ/DHA)