İZMİR'de, Arama Kurtarma Derneği'nde (AKUT) görev yapan toplam 194 gönüllüden 84'ünü oluşturan AKUT kadınları iki ayrı dünyada yaşıyor. Günlük hayatlarına devam eden kadınlar, afet, kaza veya kayıp çağrısı geldiğinde iş kıyafetlerini çıkarıp her zaman yanlarında taşıdıkları AKUT kıyafetlerini giyerek can kurtarmak için hazır bekliyorlar.
 
AKUT gönüllüleri, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde, dağ ve doğa koşullarında meydana gelen kaza ve kaybolmalarda, afetlerde, hayvan kurtarma operasyonlarında görev yapıyor. AKUT kurulduğu günden bu yana Türkiye genelinde 2 bin 500 gönüllüsü ile 3 bin 103 operasyona çıkıp 2 bin 719 vatandaşın hayatını kurtardı. AKUT'un İzmir ekibinde görev yapan 194 kişinin 84'ünü de kadınlar oluşturuyor. AKUT gönüllüsü kadınlardan pazarlama ve satış uzmanı Fatma Şeker (40) ve yapı ressamı Başak Şekercioğlu (37), AKUT işleyişinde kadın erkek ayrımının yapılmadığını, aksine kadınların erkeklerle aynı eğitimleri alıp, operasyonlarda aynı görevleri üstlenebildiğini anlattı.
'İKİ AYRI DÜNYA YAŞIYORUZ'
AKUT İzmir Ekibi'nde kurumsal iletişim birim sorumluluğunu yürüten Fatma Şeker, 1999 depreminden beri AKUT gönüllüsü olmanın hep aklında olduğunu söyleyerek, "AKUT aklımda 'Sesimi duyan var mı' cümlesinin kulaklarımda çınlaması ile kaldı. Birisi için bir şey yapabilmek, bir şeye dokunabilmek gerçekten çok farklı bir duygu. Eskiden aracımın arkasında çok farklı materyaller vardı, şimdi kaskım, sırt çantam, montum bulunuyor. Biz aslında iki ayrı dünya yaşıyoruz ve ikisi de çok özel. Ben işim gereği topuklu ayakkabılarımla toplantılara katılan biriyim. Fakat bir çağrı geldiğinde, bambaşka bir dünyaya giriyorum. Ayağıma bagajımda duran dağcılık botlarımı, üzerime yürüyüş pantolonumu, AKUT tişörtümü giyip, kaskımı ve maskemi takıyorum. Topuklu ayakkabı giyip işime gitmeyi de seviyorum, sonra onu arabamın bagajına koyup botlarımı giyip sahaya çıkmayı da seviyorum. Günlük hayatta da hep hazır haldeyiz. AKUT'u tercih etmemin bir nedeni de, kadın erkek eşitliğini daha iyi hissedebileceğimi düşündüğüm bir yer olması. Erkeklerle aynı eğitimleri alıyoruz, aynı şartlarda çalışıyoruz, aynı operasyonlara çıkıyoruz. Eşitlik anlamında kendimi iyi hissedebileceğim bir yer" dedi.
AKUT'un işleyişinden bahseden Şeker, "AKUT lojistik aracı denen bir aracımız var, operasyonlara ve eğitimlere çıktığımızda o aracın düzenli bir şekilde yerleştirilmesi lazım. Bizim malzemelerimiz de çok fazla ve Başak o aracı bütün erkeklerden daha iyi yerleştirir, hiçbir malzeme dışarıda kalmaz. Düzen anlamında erkeklerden daha iyiyiz galiba. Neredeyse her hafta, hafta içi bir gün ve hafta sonları uzun ama faydalı birçok eğitim alıyoruz. AKUT'a katılan herkes her eğitimi alır, daha sonra da kendi istedikleri, yatkın oldukları alanlara göre ayrılırlar. AKUT aslında bir holding nasıl çalışıyorsa öyle çalışıyor. Eğitimleri alırken de, kadın erkek ayrımı olmadan eşit şartlarda alıyoruz. Tabii ki erkek ve kadının gücü aynı değil, bazı noktalarda erkekler 45 dakika çalışıyorsa, kadınlar 25 dakika çalışsa bile boş durmuyor. AKUT'a gelmekte çok geç kaldım, keşke bir 10 yıl önce gelseydim dediğim zamanlar oluyor. Gönüllü olmak isteyen kadınlar çekinmeden bize katılabilirler" diye konuştu.
'EKİPTE KİMSE BİZE 'BUNU YAPAMAZSIN' DEMEZ'
5 yıldır AKUT İzmir Ekibi'nde iletişim lojistiği birim sorumlusu olan Başak Şekercioğlu ise, "Biz bir kentsel arama kurtarmaya gittiğimizde delici, kırıcı aletler kullanıyoruz. Bunlara hep erkek işi olarak bakılır fakat biz kadınlar olarak hepsini kullanıyoruz. Kimse bize 'Sen çekil, bunu yapamazsın' demiyor, demez de zaten. AKUT araçlarının kullanılmasında da rol üstleniyoruz. Kentsel arama kurtarmalarda kadınlar olarak avantajlı olduğumuz durumlar da olabiliyor. Girilmesi gereken dar alanlar olabiliyor ve kadınlar daha rahat girebiliyor. AKUT'a katıldığımdan beri baş ucumda deprem ve ilk yardım çantası bulunuyor. Birine bir şey olduğunda sorumlu hissediyorum, AKUT hayatımda büyük bir farkındalık yarattı" diye konuştu. (Melis KARAKUZULU/DHA)