EGE MECLİSİ - Sosyal Demokrasi Vakfı'nın (SODEV) düzenlediği “Yerel Yönetimler Sempozyumu”nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi adaylarının  “Ak belediyecilik diye” ortalıkta dolaştığını ancak ortada Ak belediyecilik diye bir şey göremediğini söyledi. Başkan Kocaoğlu, “Belediyecilik bizim işimiz” dedi.

Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV)  İzmir Mimarlar Odası’nda düzenlediği “Yerel Yönetimler Sempozyumu”nda başarılı yerel yönetim uygulamaları ele alındı. Sempozyumun açılış programında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise 15 yıllık belediye başkanlığı dönemini özetleyerek önemli açıklamalar yaptı. Bundan sonraki hayatını amatör siyasetçi olarak sürdüreceğini seçilecek hiçbir konumda olmayacağını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Kentin kalkınması, vatandaşlarımızın ekmeğinin büyümesi için ortaya koyduğumuz İzmir Modeli ile Türkiye belediyeciliğine yeni bir soluk ve nefes getirdik. Göreve geldiğimde belediyenin 1 katrilyon 804 trilyon lira borcu vardı. 3 yıl içinde bu borcu tasfiye ettim. Hiç hayali projeler peşinde koşmadım. Aklı ve bilimi rehber aldım. Finans yapısını güçlendirmem gerekiyordu. Bunun için borç ödedim. Borç sıkıntısı aşmasaydık bugün yaptığımız yatırımların hiçbiri yapamaz, borç sarmalında döner durur, 15 yıl belediye başkanlığı yapamazdık. Raylı sistem yapmayanlar raylı sistemi eleştirir. Üçkuyular metroyu geçerken her gün dokuz doğurduk. Soğanı doğrayan metroyu yapan bilir” dedi.

Kentle yattım, kentle soludum

AK Parti iktidarında “muhalif” Belediye Başkanlığı yapmanın meşakatli ve sıkıntılı bir iş olduğunu dile getiren Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi :

“Son derece sıkıntılı, özgüven,  mücadele isteyen, dik durmayı gerektiren bir iştir. Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kredi notu AAA'dır. Türkiye hazinesinin kredi notundan 15 basamaktan daha fazla yukardadır. Büyükşehir Belediyesi'nde finans yönetimi vardır. Hiç ödeme sıkıntısı çekmeden hem yatırımları yaptım hem de itibarımızı artırdık. Hele hele yaşadığımız ekonomik krizde AAA notunu koruyarak 31 Mart'ta Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevimizi Sayın Tunç Soyer'e devredecek olmam önemli bir kriterdir. Çünkü biz  kanunen verilmesi gereken bedelin dışında merkezi hükümetten  bir kör kuruş destek almadık. Üstelik bürokrasideki birçok projemiz, planlarımız sürekli ertelendi,  hala şuanda bile bekleyen birçok projemiz var. 2024 taslak  stratejik pl anımız bile hazır. 6 ciltten oluşan İzmir Modeli çalışmasını da 20’ye yakın bilim insanı değerlendirdi; belge haline getirildi.  Bu bir teorik çalışma değil, pratiğin teoriyle buluştuğu, Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamalarından çıkarak teorileşen bir çalışmadır.  Uygulandığı için gerçektir”. Bugüne kadar herkes siyaseten benim için bir şey söyledi. Ama  kimse kalkıp da bana ‘ayrımcılık yaptın’ diyemedi. Belediye Başkanı kentini, kentlisini düşünmek,  kendini işine vakfetmek zorundadır 15 yıldır Cumartesi-Pazar dahil olmak üzere sayılı günler hariç ortalama 16 - 18 saat arasında çalıştım. Hep kentle yattım, kentle soludum.  Başka türlü Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapılması mümkün değil”.

AK belediyecilik nerede?

AK Parti’li belediye başkan adaylarının, milletvekillerinin “Ak belediyecilik” diye tanıtım yaptıklarını vurgulayan ancak ortada böyle bir belediyecilik göremediğine dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, “Ben bakıyorum Ak bir şey göremiyorum.  Belediyecik de göremiyorum.  Belediye Başkanı da göremiyorum.  15 sene Kadir Bey İstanbul’u yönetti bir telefonla gitti. Keza 25 yıl görev yapan Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe ve Balıkesir Belediye Başkanı da aynı şekilde. ‘Ak belediyecilik” diye bir şey yok. Belediyecilik bizim işimiz.  İnsana değer vermek, insan için çalışmak, vatandaşlarımızın yaşam standardını yükseltmek, insanı sevmek, çıkar ilişkilerine girmemek bizim felsefemiz.  15 sene içinde kimse ‘şuna çıkar sağladın,  şuna rant sağladın,  emsal karar yarattın’ diyemez. Bir belediye başkanının en çok dikkat etmesi gereken konu emsal karar yaratmamasıdır. Yaratırsanız arkası çorap söküğü gibi gelir. Hiç kimseye hiçbir şey vermedim. 2 milyar  liranın üzerinde kamulaştırma yaptım.  Bu belediye ölçeğinde çok büyük bir rakamdır” dedi.

Tıp öğrencileri 3 yıl eğitim görecek

İZFAŞ’ın eski idari binasının Tınaztepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kullanımına verilmesine ilişkin yapılan eleştirilere de yanıt veren Başkan Kocaoğlu, “Tınaztepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Buca’dan 100 dönüm arazi almış. Eğitime 3 yıl önce başlayabilmek için yer talepleri oldu. İZFAŞ’ı Fuar İzmir’e taşıdığımız için boş yerimiz vardı.  50 tane öğrenci orada teorik tıp dersi görecek. 3 seneliğine ücretsiz bir üniversiteye tahsis edince kıyamet koptu.  Hala da kopartıyorlar.  Bir tıp fakültesinin,  üniversitenin eğitimine 3 sene önce başlaması,  tıp öğrencisinin Kültürpark’ta oturmasının, çalışmasının kime ne zararı olur? Konu, ‘Aziz Kültür Parkı sattı’ noktasına nasıl gelinir?  Bunu konu yapmak kime ne yarar sağlar? Kim ne düşünür bilmiyorum” diye konuştu.

İzmir’i korudum

Sosyal demokrat belediyeciliğe yaptıkları ile bir şeyler kattığını dile getiren Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Kenti büyüttüğüme,  refahını arttırdığıma,  kent yaşamını güçlendirdiğime,  yaptığım projelerle ve ilkeli duruşumla,  zaman zaman da her türlü şeyi göze alarak yaptığım çıkışlarla İzmir’i koruduğuma,  İzmir’de kentlilik bilincini arttırdığıma,  İzmir’in diğer kentlerden daha iyi bir yaşam sürdüğüne canı yürekten inanıyorum”.

Demokrasi 4.0

Açılışta konuşan CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, sosyal demokrasiye,  tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar ihtiyaç duyulduğunu belirterek, " Sosyal demokrasi bugün belki de insanlığın en sıkıntılı döneminde çok daha fazla ihtiyaç duyulan arayış haline geldi. Demokrasinin taşıdığı erdemler,  tarihsel birikimler ve zenginlikler,  bugün insanların hayatına çözüm üretmekte,  derdine derman olmakta küresel sıkıntılar yaşıyor. Bunun için tarım 4. 0, sanayi 4.0 gibi demokrasi için de  4. 0 arayışına ihtiyaç var” dedi.

Kaybetme lüksümüz yok

SODEV Başkanı Ertan Aksu, toplumda her türlü adaletsizliğe karşı toplumsal muhalefeti geliştirmek, sosyal demokrasinin tanınması için çaba harcamak için kurulan vakfın bu yıl 25. yılını doldurduğunu belirterek, "Biz düzenlediğimiz bu panelle sosyal demokrat belediyeciliğin başarılı örneklerini ortaya çıkarmak istedik. Sosyal demokratların genel siyasette de yerel siyasette kaybetme lüksü yok” diye konuştu.