EGE MECLİSİ - Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 5'i tutuklu 51 sanıklı davanın temyiz başvurusunu inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14'üncü Ceza Dairesi'nin, şirketin patronu Can Gürkan'ı tahliye etmesine tepkiler sürüyor. Aileler adına açıklama yapan Gülten Kavas, Gürkan'ın ölen 301 kişinin her biri için 5'er gün cezaevinde yattığını belirterek, "Soma diye bağırmayın. Sadece 301 ya da 440 çocuk diye bağırın. Bayram geldiği zaman arife günü bu çocuklar, mezar taşıyla bayramlaşıyor. Eşimin cezası 5 gün müydü Can Gürkan için. Ben de bir kişiyi öldüreyim, bana da 5 gün ceza versinler, razıyım. Adalet sadece hakimin, savcının arkasında yazan olmasın. Gözle görülür akla mantığa sığan adalet olsun" dedi.

Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesinin ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında 'olası kastla öldürme', 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 51 sanık, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Yargılama sonunda 11 Temmuz 2018'de Salih Pehlivanoğlu başkanlığındaki mahkeme heyeti kararını açıkladı. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'a 15 yıl, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru'ya 22 yıl 6 ay, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı'ya 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik'e 18 yıl 9 ay, maden mühendisi Ertan Ersoy'a 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Bunun yanısıra Can Gürkan, 3 yıl süreyle maden faaliyetlerinde bulunmaktan men edildi. Ayrıca tutuksuz sanıklardan emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'e 11 yıl 8 ay, maden mühendisleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık'a 10 yıl 10'ar ay, Yönetim Kurulu üyesi Haluk Sevinç, çalışanlardan Hilmi Karakoç, Mehmet Eres, Hüseyin Alkan, Fuat Ünal Aydın'a 8 yıl 4'er ay ve Murat Bodur'a 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Aralarında Alp Gürkan'ın da bulunduğu 37 kişi ise beraat etti. Gerekçeli kararın açıklanmasından sonra hem sanıkların, hem de mağdur ailelerin avukatları, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'ne temyiz başvurusunda bulundu. Davaya bakan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14'üncü Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı onadı. Kararla birlikte, tutuklu sanıklardan sadece Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan tahliye edildi.

'SOMA KATLİAMINDA TANIKLIĞIMIZ BAKİDİR'

Can Gürkan'ın tahliye kararına tepki gösteren madenci aileleri ile olayı takip eden avukatlar, tahliye kararını veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklama yapan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel şöyle dedi: "Öfke azalsın, insanlar vazgeçsin, yaşanan hukuksuzluğu kimse görmesin diye yıllara yayıp asıl faillerden Alp Gürkan'ın da aralarında olduğu 35 sanığın beraat ettirildiği, diğer sanıkların ise göstermelik cezalara çarptırıldığı bir kararla dava kapatılmak istenmişti. Şimdi ise İzmir Bölge Adliyesi Ceza Dairesi tarafından yerel mahkeme kararı onanmış kararla birlikte asli faillerden Can Gürkan tahliye edilmiş ve madencilik yapma yetkisi de iade edilmiştir. Vicdanları kanatan bu kararla birlikte biz de söylemekte sakınca görmüyoruz. Tanıklığımız bakidir. Üstelik bu tanıklığa yargının içine düşürüldüğü felaketi de ekledik. Bilmelisiniz ki verilen bu karar, gerçeğin üstünü örtmeye yetmeyecektir. Katil hala katil, suç ortakları ise hala ayan beyan ortadadır. Ne yerel mahkeme kararının ve ne de bu kararı onayan istinaf kararının toplum vicdanında bir karşılığı yoktur."

YAKINLARI ÖLEN AİLLER DE TEPKİLERİNİ İFADE ETTİ

Avukat Hatice Aslan Atabay'ın dava süreci hakkında bilgi vermesinden sonra söz alan ölen madencilerden Ali Kavas'ın eşi Gülten Kavas da, şunları söyledi:

"Can Gürkan'ı tahliye ettiler. Bir de madencilik belgesi verdiler. '301 madenciyi yine öldür' diye verdiler. Artık 'Soma' diye bağırmayın. Sadece 301 deyin ya da 440 çocuk diye bağırın. Bayram geldiği zaman arife günü mezar taşıyla bayramlaşıyor bu çocuklar. 301'in hesabı sorulacak. Başka hiç kimsenin değil. 301 anne, 301 baba, 301 eş, 440 çocuğun hesabı sorulacak. Şimdi yeraltında çalışanlar 4-5 bin TL maaş alıyor. Benim eşim öldüğü zaman üç günlük çalışan ve 1000 lira maaşa can verdi. Canının değeri 5 gün müydü Can Gürkan için. Ben de bir kişiyi öldüreyim bana da 5 gün ceza versinler, ben rayızım. Adalet sadece hakimin, savcının arkasında yazan olmasın. Gözle görülür, akla mantığa sığan adalet olsun."

Madende can veren işçilerden Ali Yıldırım'ın annesi Elmas Yıldırım ise, "Ben de bir anneyim. Yüreğimden gelenleri söyleyeceğim. Ben de buraya mutluluklar için gelmek istiyordum. Can Gürkan çıkmış. Sebebi neydi bu çıkanların. Katilleri çıkardılar. Madeni aldılar, başına getirecekler 301 kişi daha gider. Ben nefes alıyorsam, yaşamıyorum. '5 sene nasıl geçti' diye soruyorlar. 5 sene dile gelir mi ya. Yollara bakıyorsun, rüyalarda görürsün diye seviniyorsun ama umutsuzca bekliyorum belki gelir diye. Benden sonra kapılara bakmasınlar diye çaba sarf ediyorum" dedi.

Aileler ve avukatları basın açıklamasından sonra Bölge Adliye mahkemesi önünden ayrıldı. (Taylan YILDIRIM/DHA)