EGE MECLİSİ - Toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda çalışmalar yapan ve erkeklerin aktif olarak çalıştığı Yanındayız Derneği’nin “Berber Dükkanı” oturumunda Prof. Bahadır Erdem, Osman Ünal ve Ferhat Boratav, İZSİAD’ın konuğu oldu.

'Tepe Kule Kongre Merkezi’nde “toplumsal cinsiyet eşitliği” temalı bir etkinlik gerçekleştiren İZSİAD, Yanındayız Derneği’ni ağırladı. Berber Dükkanı adı verilen etkinliğin açılışında konuşan İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin toplumun temel problemlerinden biri olduğunu söyledi. Bu konuda özellikle erkeklerin adım atması gerektiğini söyleyen Küçükkurt, bu konuda erkeklerin bir araya gelerek toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine çalışmalar yapan Yanındayız Derneği’ni ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

“Aynada ne görüyorsunuz”

Erkeklerin berber dükkanında uzun bir süre aynaya baktığını bu anlamda erkeklerin kendileriyle yüzleşme metaforunu kullanarak bu sohbetin adını Berber Dükkanı koyduklarını belirten Yanındayız Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Boratav, kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadelede kadınların hep taşın altına elini koyduğunu ancak asıl erkeklerin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Bu amaçla bu derneğin kurulduğunu ve sadece başkanı Nur Ger hariç tüm yönetim kurulunun ve aktif üyelerinin erkeklerden oluştuğunu belirten Boratav, “Bu konuda farkındalık yaratmak adına “berber dükkanı” sohbetini yapıyoruz. Aynaya bakan erkek ne görüyor, tüm erkekler aynaya baktığında ne gördüklerini kendilerine söylemeli” dedi. Erkekliğin aslında üstüne giydiği bir gömlek olduğunu söyleyen Boratav, “Bu da bizi kendi aramızda rekabete itiyor. Daha iyi baba, daha iyi patron, daha iyi çalışan, daha iyi bir eş olma çabası ve beklentisi içinde birbirimizle kıyasıya rekabet içindeyiz. Bu da yavaş yavaş bizi eziyor. Amerika’da işlenen cinayetlerin yüzde 90’ını erkekler işliyor. Bunun yanında öldürdüklerinin yüzde 75’i de erkek. Bu da erkeklik rekabetinin, kişiyi ezmesinin sonucu” dedi.

“Erkek bebek kız bebek değil, sadece bebek”

Akademisyen hukukçu Prof. Bahadır Erdem de kadına yönelik şiddetin cezayla çözülemeyeceğini, asıl sorunun kültürde ve eğitimde olduğunu söyledi. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin toplumsal dönüşümle ve temel eğitimle olacağını ifade eden Erdem, “Toplumsal cinsiyetin doğumla başladığını söyleyebiliriz. Özellikle doğu toplumlarında erkek bebek sahibi olan gelinin aile içinde yerinin sağlamlaşması buna en güzel örneği teşkil ediyor. Ne zaman kız ya da erkek bebek sahibi olmanın anne ya da babanın ailede, toplumda yerini değiştirmeyecek, doğanın erkek ya da kız değil, sadece küçük bir bebek olduğunu kabul edeceğiz, toplumsal cinsiyet eşitliği o zaman başlayacak” diye konuştu.

“Kadın yapamaz yok, fırsat eşitliği şart”

İş insanı Osman Ünal ise iş dünyasında kadın erkek eşitliği konusunda örnekler vererek toplumsal cinsiyet eşitsizliğini anlattı. Kadınlara iş dünyasında fırsat eşitliğine ihtiyacı olduğunu söyleyen Ünal, “Kadınlara fırsat verildiğinde erkeklerin başardıklarını çok rahat başarabiliyorlar” dedi. Şirketlerde fırsat eşitliği sağlandığında kadının gözüyle detayların yakalanabildiğini ve erkeklerden çok daha fazla katkı koyabildiklerini söyleyen Ünal, “Kadın istihdamına katkı koyacak her adım, hem şirketin imajına, hem marka değerine, hem de diğer çalışanların kendini bu konuda disipline etmesine fayda sağlar. Bu konuda yanındayız derneği olarak şirketlerin de yanındayız, her tür desteği veririz” diye konuştu.