Dünyanın en zor mesleği insan gibi insan olmak. Yaşadıkça daha iyi anlıyorsunuz bunu.
Uçan kuşun bile geçimini sağlayan Yüce Güç Tanrı'nın yeri geldiğinde onları da yalnız bırakmayacağını  hep unutuyor bir takım  insanlar.
Helal-haram demeyip hak yemekten, birbirlerini ezmekten, çiğnemekten, kindarlıktan çekinmiyor insanlar.
Yaşamları boyunca vicdanlarında kötülükleri taşıyarak en büyük kötülüğü yine kendilerine yapmış oluyor bazı insanlar.
Kimi malına, kimi makamına, kimi koltuğuna sımsıkı tutunmuş bunları kaybetmemek için ibretle izlenen bir çırpınış içinde olabiliyor.
Kendini ölümsüz sanan bir takım insanlar ise, derin ruhsal problemleri nedeniyle varlığını herkesin ve de bir toplumun bile üstünde görüp büyük zararlar verebiliyor onlara.
Yolda yürürken aniden düşen birine yardım etmeyenler, acımayanlar telefonları düştüğünde adeta (!) içleri parçalanıyor...
Oysa ki, yüreklerini ve de vicdanlarını Tanrı'nın sevgisine inanarak açsalar, sahip oldukları her şey yanı sıra canlarının da onun emaneti olduğu bilincine varsalar, daha huzurlu bir yaşamın içinde olacaklar.
Çoğu kötülüklerden uzak durup iyiliklere kucak açıp ahlakça yücelmeyi, yükselmeyi seçeceğine bir çok insan bunların tam tersini uygulayabiliyor.
Hatasız olduğunu kabul eden problemli insanlar, başarısızlığını çoğu kez dışarıda, başkalarında ararken kendini onarılması zor büyük bir hataya sürüklediğini öğrenmek, sorgulamak bile istemiyor.
Bu Dünyada en zor meslek nedir derseniz? 'İnsan Gibi İnsan Olmaktır...