İyi bir insan, iyi bir hekim olmak için gerekli bazı unsurlar vardır. 

Bunlar üzerinde durmak gerekiyor. Bunlar yoksa, mesleğinizi sadece onun uygulayıcısı olarak yapabilirsiniz. İşin içine felsefesini, derin boyutunu katamazsınız.

Bugün dünya genelindeki pek çok tıp fakültesi iyi insan iyi hekim boyutunu bir arada değerlendirmemektedir. Sadece iyi tıp uygulayıcıları yetiştirmektedir. Ancak bunlar iyi bir insan ve iyi bir hekim olma özelliğinden uzaktır. Aslında bu konuda öneri o kadar çoktur ki!

Bir bölümünden bahsetmek gerekirse, iyi bir insan, iyi bir hekim:

-Maddi ve manevi bir yönü olduğunu bilmelidir. Maddi yönü dış görünüşünü, manevi yönü ise ruhsal yapısını ortaya koyar. Sağlığına dikkat etmeli, kötü alışkanlıklardan uzak durmaya çalışmalı, sağlıklı görünümünün hastaya da ümit telkin edeceğini bilmeli, ruhunu temiz ve arınmış bir hale getirmelidir.

-Sözü dinlenir, yazısı okunur olmalı, çok araştırmalı ve okumalı, çok dinlemeli ve ancak bundan sonra anlatmalıdır.

-Mesleğinin etik değerlerini özümsemeli, ahlâki davranışlardan yana olmalıdır.

-Geçmişte tıp sanatına hizmet etmiş tüm tıp büyüklerini ve alimlerini hürmetle anımsamalıdır.

-Hasta ile arasına para boyutunun girmemesi için gerekli önlemler alınması talebinde bulunmalı ve bunu savunmalıdır.

-Hastanın sağlığını önde gelen kaygısı olarak hissedeceği gibi, onun yaşamının kutsallığına saygı göstermelidir.

-Yaşamı sonlandırma girişimine karşı durmalı, nefes alan bir hastanın ölümüne sebep olacak bir girişimden uzak durmalıdır.

-Belli tıbbi gereklilik ve ölçütler dışında kürtaj eylemini gündelik bir girişim gibi değerlendirmemelidir..

-Bilinen tıp yeminine ömrünün sonuna kadar bağlı kalmalıdır.

-Hastanın cinsiyeti, ırkı, dini görüşü, kültürü ile ilgilenmemeli, teşhis ve tedavisini bu çerçevede gerçekleştirmelidir.

-Meslektaşları ve tıbbi ekibin bütün üyeleri ile mesleki sorumluluğun gerektirdiği bir davranış içinde geçinmelidir. Birbiri ile kavga eden, tartışan, acımasızca eleştiren bir yaklaşımı benimsememelidir. Genel ülküsü; sevgi, saygı ve içtenlik olmalıdır.

-Güzel bir ahlâk sahibi olmak için çabalamalı, yumuşak, hoş, doğru sözlü olmalı, kazanç ve paraya kıymet vermemelidir.

-Hastasının tıbbi sorumluluğunu üstlendiği sırada ve sonrasında onun sırlarına ve mahremiyetine gerekli özeni göstermelidir. Bir çok sır ve hatta ayıp ona açıklanacağı halde, o ayıpları gösteren değil, örten olmalıdır.

-Hastasında fena tesir bırakacak tavır ve tutumlarından uzak olmalı, ahlâkı bozan davranışlara itibar etmemelidir.

-Hastaya yararı olmayacak bir ilacı veya tedaviyi önermemelidir.

-Çağrıldığı hastaya zamanında gitmeye gayret etmeli, kendisi hastalığında nasıl bakılmak istiyorsa ona da aynı şekilde bakmalıdır. Hastanın fakir, yoksul, zengin olması ile ilgilenmemelidir.

-Hastalığı tedavi ettiğinde kibirli olmamalı, üst bir makamdaymış gibi davranmamalıdır. Hekimlik sanatı ve mesleği öğrenilmiş bir alandır ve tecrübe ile gelişir. Kazandığı başarılar bunların üzerine kurulmuş birer gerçekten ibarettir.

-Mesleğini yerine getirirken hekim meslektaşlarına, tıbbi ekibin üyelerine öncelik tanımalı, onlardan ücret almasının doğru olmayacağını bilmeli ya da bunun ölçüsünün doğru bir şekilde ayarlanması için çaba sarf etmelidir.

-Mesleğinde hocalarına ve alt kıdemlilerine, tıp öğrencilerine sevgi ve saygısını eksiltmemelidir.