Mart ​ayı  başın​d​an bu yana in​​i​ş​çık​ı​​şlı birtakım önlemler alınarak bugünlere gelindi. Ancak sendromun içinden çıkamıyoruz ve böyle giderse bir türlü de çıkamayacağız.
Haziranda kontrol ediliyor virüs derken bazı yanlış uygulamalara bağlı olarak saptanan günlük hasta sayısı bu kez artmaya başladı. 
Memleketlerine gitmelerine izin verilen bir takım şuursuz ve bilinçsiz davran​ışlılar coron​​ayı Anadolu'nun farklı kentlerine taşıyıp daha önce az görülen olgu sayısını oralarda artırmayı başardılar...
Bir topluma bir şeylerin yasak olduğunu, yapılmaması gerektiğini öğretebilmek bizim gibi bir ülkede zorun da zoru.
Şimdilerde okumuşu, okumamışı 'Bana Bir Şey Olmaz!' rahatlığı içinde maske bile takmak istemiyor. Maskeyi yüzünde değil, boynunda, elinde taşıyanlar, çantasından çıkarıp tekrar kullanan bilinçsizler de yok değil.
Çin'de görülen yeni olgular hastalığın bir başka yön kazanarak acaba ikinci dalgayı mı oluşturacak düşüncesini akla getiriyor.
Adeta bir türlü sayfayı çeviremiyor ve açılacak yeni sayfada ise, büyük bir belirsizlik içinde debelendiğimiz yazıyor dersek abartı olmaz sanıyorum.
Yaşamımızda hiçbir şeyi programlayamıyoruz, hep tepemizde korona virüsün kılıcı sallanıyor...