Sosyal Güvenlik doğumumuzla başlayan ve yaşam boyu devam eden  öldükten sonra da yakınlarımıza geçen geniş bir konudur.Ama temel soru emekli olduğumuzda ne maaş alacağımızdır ki, bana göre bu soru Sosyal Güvenliğin kalbidir.Önemli bir konu olmasına rağmen en fazla ihmal edilen bir konudur.

Hepimiz çalışırken sadece sigorta primlerimizin ödenmesini önemser ödenen rakamların emekli maaşımıza katkısını çok dikkate almayız.Ne zaman ki emeklilik yaşımız gelir,bir araştırmaya gireriz , o zamanda geç kaldığımızı anlarız.

Tüm çalışma hayatımız boyunca adımıza brüt maaşımızdan kesilerek Sosyal Güvenlik Kurumuna sigorta primi yatırılır.Bu prim tutarını genel olarak  brüt ücretimizin %34.5 olarak düşünebilirsiniz.Yıllarca yatırılan bu primler ile sağlık harcamalarımızın bir kısmı  ,engelli veya malul olma durumunda bağlanacak maaş,rapor dönemlerinde alınan iş göremezlik ödeneği , işsizlik maaşı karşılanır.Yani sadece prim günümüz ve yaşımız dolduğunda alacağımız emekli aylığının karşılığı olarak bu primler kesilmez.Hal böyle olunca da kesilen primlerin bir kısmı aktüerya tekniği ile hesaplanıp emekli maaşımıza katkı sağlar.Yatan tüm primler emekli aylığı hesabında dikkate alınmaz.

Peki emekli aylığı hesabı nasıl yapılır? Karışık bir hesaplama sistemi olmasına rağmen genel hatları ile açıklamak istersem tüm çalışma hayatımızda adımıza yatan sigorta primine esas kazancın  aylık ortalamasının çalışma yılımız ile çarpımının %50 si aylık emekli maaşımızı oluşturur diyebiliriz. Diyelim asgari ücretle 25 yıl adınıza prim yattı ve emekli oldunuz.Emekli olduğunuz tarihte asgari ücret neyse bunun %50 si alacağınız emekli maaşı olacaktır.Arada alınan seyyanen zamlar, yaş ,prim gün fazlalığı gibi unsurlar bu maaşı kişiye özel hesapladığınızda değişen faktörler olacaktır.Bu da detaylı bir emekli maaş hesabını getirir.

Türkiye ‘de en iyi emekli aylığı Emekli Sandığı, sonra SSK ardından Bağ-Kur dan alınır.Yine Türkiye de emekli aylığı hesaplanırken 1999 a kadar olan günlerimiz ve kazançlarımız %70 aylık bağlama oranı ile ,1999 ile 2008 arası %60 aylık bağlama oranı ile 1.10.2008 sonrası ise %50 aylık bağlama oranı ile hesaplanır.Sadece son 10 yıl önemli,son beş yıl önemli gibi söylemler ise kesinlikle doğru değildir.Çalışma hayatınız boyunca düşük primle ödeme yaptıysanız son yıllardaki artış sadece o dönemi etkiler ve maaşınıza prim tutarınız kadar katkı sağlar.

Bugüne kadar yatan sigorta prim matrahlarımıza katkı sağlamak için ;

 2000 öncesinde  askerlik, doğum borçlanması ,yurtdışı borçlanma vb. borçlanmaların tamamını asgari tutardan yapmalıyız.

2000 ile 2016 arasında ise borçlanma rakamını emekli maaşımıza göre en az 3 katı artırarak yapmalıyız.2000 sonrası için asgari tutarda borçlanma yapmak doğru olmayacaktır.

2000 sonrası tavandan yatan sigorta prim kazancı  heryıl ortalama ileride alacağınız emekli aylığını min. 150 TL artırırken ,2016 yılında bu artış 200 TL ye çıkmıştır.Yine 2017 den itibaren asgari ücretle tavan arasında 6.5 olan kazanç oranı 7.5 katına çıkmıştır. Bu değişiklik ile tavan ücretle SSK primi ve Bağkur primi yatıranların emekli aylığına katkısı  her 360 gün için 250 TL olacaktır.

Bugün için en yüksek SSK (4a) maaşının 4500 TL en yüksek Bağ-Kur(4b) maaşının ise 4000TL olduğunu düşünürsek bundan sonra SSK ve Bağ- Kur’ a prim yatıranların tavandan ödenen  primlerinin  emekli aylığına katkısı daha fazla olacaktır. Bu nedenle sigorta primlerinin fiili kazançlar üzerinden ödenmesi oldukça önemlidir.

Yine birden fazla işte çalışmak veya hem SSK (4a)  hem Bağ-Kura prim  ödenmesi de ileride alacağımız emekli aylığını artırmaya katkı sağlar.

2008 sonrası asgari ücretle çalıştığımız her ay ileride alacağımız emekli aylığının 4 TL düştüğünü unutmamalıyız.Günlerimizin fazla olması değil günlük kazancımızın yüksek olması ileride alacağımız emekli aylığını artıran bir faktördür.Doğru zamanda emeklilik ve emekli maaşı için zamanında yapılan planlamalar fayda sağlar.

Emekliliğinizi ve emeklilik gelirinizi planlamak bugün için önceliğiniz olmalıdır. GELECEK DE BİR GÜN GELECEK unutmamalıyız.