Çocukken sizin de güzel bir mahalleniz olmadı mı?
Susayınca su veren, yaranızı saran, evine alıp karnınızı doyuran komşularınız?

Bayramda cebinize harçlık koyan amcalarınız?
Yan dairede ödevinize yardım eden bir ablanız?
Uçurtmanızı yapan üst katta bir ağabeyiniz?
Paranız yetmeyince deftere borç yazan bakkalınız?

Ucu kopmuş bir kurabiyeyi bölüştüğünüz kan kardeşiniz?
Sünnet arabalarınızın ardına korna çalarak takılan konvoylarınız?,
Kınalarınıza, düğünlerinize hediye ile gelen yakınlarınız?
Cenazelerinizde, mevlütlerinizde evinizi koşanlarınız.?

Acınızı paylaşanlarınız.. 
Tepsi tepsi yemek taşıyanlarınız olmadı mı?
Etrafınız sevgiyle dolmadı mı ?

Hiç anneniz sordu mu, onların öz’ü nedir hangi soydan gelir?
Kaç vakit namaz kılar, hangi başörtüsünü takar, hangi kitaba bakar?
Orucu kim yer kim tutar?

Ayrı tuttu mu babanız birini ötekinden? Duydunuz mu küfürle aşağılama, kendinden olmayana? 
Onun öğretsi mi size iyiyle kötü; Müslümanla -Ateist?
Aynı sofrada ekmek yerken 'yemeğini paylaşma' mı dedi?

Ceddinizde var mıdır şikayet eden komşusunu?
''Etrafın aç'ken açıkken, karnın tok sırtın pek yat. 
Kefenin gizli cebi var. Aç gözünü aç gözlü ol.'' diye mi terbiye verdiler?

Dedelerinizin kemikleri sızlamaz mı 'Türk değilim' derken.
Sen - Ben ayrı, diye mi öğrettiler size aynı topraklarda yaşarken?

İyi düşünün. Biz bu muyuz? Böyle mi olmalıyız?

….İzin vermeyin