İnsanların kendilerini ve çevrelerini tanıma yeteneğidir bilinç. Gerçeği cesaretle aramalarını, yaptığı işleri bilerek yapmasını, sormaktan, tartışmaktan çekinmemeyi sonuçta her türlü sorunu akıl ile çözmeyi ister bilinç insanlardan.


Bilinçli insanlar uygar toplumları oluşturur. Bu özellikteki insanlarda tutuculuk, dinbazlık, dine sığınarak yapılan her türlü yalancılık, ahlaksızlık ve haram yoktur. Bilincin yolu bilimden geçer. Bilinçli insanlar yaratıcı ve yenilikçidir. Aydınlıktan ve ışıktan yanadır, karanlık ve tutuculuktan yana değil.


Bilinci içine sindirmiş insanlar din ve inançlarını bu yapılarına bağlı doğru dürüst yaşarlar. Onlarda haksızlık, hukuksuzluk , bağnazlık, ayrıştırma ve gericilik olmaz. Bu özelliği taşıyan insanların bulunduğu bir toplum ortaya çıkan sorunları uygarca uzlaşmayla çözer. Kin, intikam ve düşmanlık duygularıyla değil.


Bir toplumu bilinçten yoksun insanlar geriye çekmek isterse eğer, önce o toplumdaki bilinç yolunu tıkamayı her türlü zorbalığı kullanarak deneyecektir. Ne var ki, bir toplumun yapısında yer etmişse eğer bilinç onun önünü tıkamaya hiç bir güç yetmez. Gerçek budur, tarih de böyle yazar...


Ülkeleri, toplumları bilinçsiz insan yoğunluğundan, bu özellikteki yönetimlerden korusun Tanrı.