''Yirmi bir Eylül Dünya Alzheimer Günü.'' Alzheimer Hastalığı (AH) beyin hücrelerinde harabiyet ve kayıp  sonucu ortaya çıkan ve en sık görülen unutkanlık (bunama) nedenidir. Yavaş gelişen ve ilerleyici olan bir hastalıktır aynı zamanda.  Ortaya çıkan belirtiler evrelere göre değişebilmekte ve araya giren uyku bozuklukları, yer değişikliği, stres bu tür hastalarda dalgalanmalara neden olmaktadır.


Erken evrede; yakınları ile ilgili hafıza kayıpları yanı sıra depresyon, sinirlilik, daha önce bulduğu yerleri bulmada güçlük, eşyaları yanlış yerlere koyma ve çevreye karşı ilgi azalması vardır. Orta evrede; hafıza kaybı ve yer-zaman bozuklukları belirgin olarak artar. Beslenme, banyo gibi günlük aktivitelerde hasta desteğe ihtiyaç duyar.


İleri evrede ise; yakınındaki insanları tanıyamaz, isimlerini hatırlayamaz. Konuşma bozulur ve cümleler kısa cümleler şeklinde sık sık tekrarlanır. İdrar, gaita kontrolünü  yitiren hasta yatağa bağlı hale gelir.


Yapılan çalışmalarda AH, 60 yaş grubunda %5 sıklıkla görülürken 85 yaş üstünde  bu oran %60-65 civarındadır. Günümüzde AH hastalarında kullanılan ilaçlar ne yazık ki, tedavi edici özellikte olmayıp hastalığın ilerlemesini geciktirebilmektedir. Bir tür ''Yaşam Hırsızı'' olan Alzheimer 'da asıl zorluk hastanın yakınlarının yaşadığı zorluktur. Bu tür hastalarla birlikte olmak yaşanmaksızın bilinmeyen, anlatılamayan başlı başına büyük bir sorundur.


Hastalara mümkün olabilen bir sabırla yaklaşılmalı ve özellikle bakım tek bir kişi üzerine bırakılmayıp paylaşılmalıdır mutlaka.