Gamsız hayat

Herkese başka sunar 

Garip oyunlarını…

Anadolu’nun ilk filozoflarından olan aynı zamanda bilim insanı gökbilimci Miletli Thales, Milet sokaklarında gezerken, bir çukurun başında durmuş ve gökyüzündeki yıldızları seyrediyormuş. 

O esnada yaşlı bir kadın da onu izliyormuş. Thales yıldızları izlerken çukuru görmemiş ve çukura düşmüş. Yaşlı kadın gülmüş ve;- Şu Thales’in garipliğine bak, gökyüzündeki yıldızları sayıyor, biliyor ama gözünün önündeki çukuru göremiyor, demiş.

Hikâye tabii, doğruluğu tartışılır ama mesajı içinde gizli bence…

Yaşam telaşı içinde koştururken bazen benzer davranışları gösteriyoruz. Örneğin, çocukluğumuzu yaşarken çocukluğun hazzını tam alamıyoruz da büyüyüp yetişkin olduğumuzda 'ahh çocukluğum' diyoruz. 

Öğrenciyken, okuldan şikâyet edip bitmesi için dört gözle bekliyoruz da mezun olduktan yıllar sonra okul buluşmalarına koşup öğrencilik anılarımızı yad ediyoruz.

Askerlik bitene kadar duvara şafak 152 diye çentik atıyoruz da dönüp gelince anılarımızı anlata anlata bitiremiyoruz.

Güzel bir tatil yaptığımızda havanın sıcaklığından, yemeklerin kötülüğünden yakınıyoruz da tatil bitince tatlı hülyalara dalarak ya da fotoğraflara bakarak anıyoruz.

İnsan mutluluğu içinde yaşadığı anda değil de her şey olup bittikten sonra fark ediyor. Bunu ben söylemiyorum bilim söylüyor.

İçimizdeki karmaşa mutluluk anlarını yaşarken fark etmemize engel oluyor. Bizi ne zaman mutlu olacak gibi görse hemen amigdalayı işe koşuyor ve bizi kaygıya boğarak yaşamla aramıza bir duvar örüyor. 

Oysa ki yapmamız gereken bizi sürekli korkutup, yaşamla aramıza girmesine engel olmaktır. Baktık ki çok fazla işimize karışıyor ve bizi korkutuyor ki bu onun görevi, biraz da frontal loba fırsat vermemiz gerek.

 Gerekirse, her şeyi yeniden yıkıp yapacak güce sahip olmalıyız.

İki orta yaşlı kadının (kendileri arkadaşlarımdır) sohbetinden alıntı; çok heyecanlı bir konu hakkında konuşuyorlar, kulak kabartıyorum. Olaylar, mekanlar, kıyafetler ve karakter tahlilleri hatta. İste şu şunu şundan dolayı yapıyor da bu böyle olursa aslınsa o da öyle yapacak. ‘Ne anlatıyorsunuz diyorum? ‘Bilmem ne dizisi diyorlar, son bölüm çok heyecanlıydı. Allah Allah! Ama diziye senarist bu kadar hâkim değil hani. 

Kendi hayatları hakkında bir derinlikli soru sorsan orda kalacak halbuki. Hemen bocalayacak bir iç çekişmenin kucağına düşecek.

Tamam Miletli Thales gökyüzüne bakarken çukuru gözden kaçırmış ama güneş tutulmasını kesin olarak tahmin eden ilk bilim adamı olarak tarihe geçmiş. 'Sen bu dizilerden ne sonuç çıkarmayı umuyorsun?' diye sorma arzum var çokça. Ayrıntılarda boğulmadan, anın tadını kaçırmadan devam edelim yola.

Yaşarken yaşadığımızı fark etmek temennisiyle…