Toplumda  motosikletlilere karşı gösterilen bazı tepkilerin ve yanlış anlamaların kökeninde bu konuda ortaya çıkmış yanlış örneklerin varlığının etkin olduğunu görüyoruz.

Oysa ki, motosiklet hem bir ulaşım hem de bir tutku aracı olarak böylesine yanlış anlamalara mahal vermeyecek bir kültürü içinde barındırmalıdır.

Yollardaki yalnız rüzgarlardır onlar. Yardımsever, düşünceli ve tehlikeye izin vermeyen bir anlayışa sahip olmaları gerekmektedir.

Karayolu taşıtları içerisinde belli bir ismi olmasına karşın, henüz anlamlandırılamamış motosikletin kendi içerisinde doğru bir yere oturtulması önemlidir.

Bir motosiklet kültüründen bahsediyorum. Ne yazık ki ehliyet sınavlarında pek anlatılmayan, daha sonra yol öykülerinde ve tecrübeli sürücülerle öğrenilecek olan bir kültür.

15 yıldır motosiklet kullanan bir sürücü olarak bu yaklaşımları kendi edinimlerimle ve gözlemlediğim iyi sürücülerin hareketleri ile bulmaya çalıştım. Bugün belirgin bir

motosiklet tutkusu oluşturmuşken, kimi zaman bunu karşılaştığım daha genç ve tecrübesiz sürücülere de aktarmaya çalışıyorum.

Filmlere konu olan alkol tüketen, sigara tüttüren, büyük hacimli motosikleti ile hava atan sürücülerin oluşturdukları dünyayı kabullenmiyorum.

Bir motosiklet sürücüsü kibar, zorluğu seven ve bunu aşabilen, trafikteki diğer araçlarla belli bir mücadelesi olmayan, kimliğini yollardaki varlığı, uygun sürüş tarzı ile ispatlayan bir kişidir.

Burada sürücünün cinsiyetinin veya sürücünün beraber seyahat ettiği kişinin bir önemi yoktur. İki kişilik bir motosiklet sonuçta bir tür insan ile makine uyumunu ve birlikteliğini temsil eder.

Ne şekilde olursa olsun, motosiklet az yakıt ile çok mesafe gitmeye odaklanmış, şehir içindeki trafik koşullarına yük getirmek istemeyen kişilerin tercihidir.

Bir yerde park etmiş bir motosiklet gördüğünüzde  sürücüsünün belli bir yol kültürünün parçası olduğunu hissetmek gerekiyor. Eğer sürücü bunu sağlayamamışsa ya da buna uygun birisi değil ise haşarı ve kendini bilmez birisinden farkı yoktur.

Sinema filmlerinde hayranlık uyandırması için film konusuna bezenmiş serseri, madde bağımlısı, özgürlük imajı adı altında olumsuz imajlar oluşturan yaklaşımların doğru düzgün bir motosiklet kültürü ile alakası yoktur.

Motosiklet sürücüleri için birkaç noktayı belirtmekte fayda görüyorum. Elbette ki bunlar daha da çoğaltılabilir.

 

İyi bir motosiklet sürücüsü;

-Doğayı ve tüm canlıları sevmeye odaklıdır

-Cinsiyet ayrımcılığına ve tek bir cinsiyetin egemenliğine izin vermez

-Kitap okur, bilgi sahibi olmaya çalışır, cehaletten uzak durur

-Kibar ve anlayışlıdır

-Makinanın sınırlarını zorlamayı değil, bu sınırları doğru kullanmayı bilir

-Trafikteki diğer araçlar onun rakibi değildir, yarışmayı sevmez, kurallara uyar

-Diğer sürücülere de örnek tavırlar içinde olur

-Yolda olmayı ve bunun sorumluluğunu iyi bilir

-Trafiğin kanunlarını ve kurallarını kendi biçimine göre şekillendirmez ve yorumlamaz

Bol sürüşlü ve tekerleğinizin sağlam bastığı günler dilerim.