Ziya Elitez tarafından derlenen ve 2009'da Neden Kitapçılık tarafından ikinci baskısı yapılan kitabın adı bu: ''Beni Çok Ararsınız''

Kitapta Atatürk ile ilgili kronolojik bilgiler, Bursa Nutku, Gençliğe Hitabı ve Büyük Nutuk'tan bazı alıntılar yanı sıra özdeyişler de yer alıyor. İkinci kez okuduğum bu eserden  bazı bölümler alacağım buraya.

21 Eylül 1924'de Samsun-Çarşamba Demiryolunun temel atma törenindeki konuşmasında şunları söylüyor Atatürk.

''Efendiler! Memleketin her tarafında olduğu gibi ziyaret ettiğim bu vilayetimizde de en büyük sıkıntının yol olmayışı dile getirildi. Yedi yüz yılda yüz kilometre yol yapılamaz mıydı? Daha basit ifade edeyim. Senede bir kilometre yolda mı yapılamazdı? Her gittiğim yerde halk ve köylüler iki şeyin programa alınmasını istediler: Yol ve mektep.''

''Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, kalıplaşma ve donmuş hiçbir kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında gayelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz  vermediğimizi akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir.''

1925 Yılındaki bir konuşmasında şu ifadeleri yer alıyor.

''Efendiler! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır.''

24.04.1920 tarihinde Ankara'da yaptığı bir konuşmasındaki söyledikleri, O'ndaki ileri görüşü bir kez daha ortaya koymuş olmuyor mu?

''Adalet gücü bağımsız olmayan bir ulusun devlet halinde varlığı kabul edilemez!..''

Ülkenin bugün içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında, Mustafa Kemal Atatürk hakkında İngiltere Başbakanı Lyoyd George'un çok anlamlı şu sözleri tam da yerini buluyor.

''Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakınız ki, o büyük dahi çağımızda Türk Milletine nasip olmuştur...''

Yeryüzüne ender gelen bu dâhiler mümkün olsa da hainleri, yalancıları, gen problemlileri ve geri kalmışları olmayan bir ulusa, bir topluma nasip olsa.

İşte böyle bir ulus ve de toplum ancak, kendisine gönderilen o dâhiyi her an sevgi ve saygıyla anıp unutmaz!