Günü​müz Türk kadını, dünyadaki hemcinsleri arasında  en çok şiddete maruz kalanların başında yer alıyor. Ülkenin şurasında burasında kızlarımız ve kadınlarımız hemen her gün töre cinayeti başta olmak üzere karşılıksız aşk, kıskançlık ve boşanma cinayetlerine kurban gidiyor.
 
Tek taraflı ayrılma isteğine tahammülsüzlük cinayetlere neden oluyor. Bazen de anlaşmalı olarak ayrıldıkları halde
 
erkek, boşanma kararıyla ayrı olduğu eşi bir başkası ile birlikte olduğunda ya da  evlendiğinde çocuklarının gözü önünde öldürüyor.
 
Çok sayıda kadın bu ülkede tacize, tecavüze uğruyor ve ardından acımasızca, hunharca katlediliyor. Kadınlarımız bugün can güvenliğinden yoksun.
 
Türkiye'de evli bir erkek bir kadınla evlilik dışı bir ilişki yaşar ve ardından ayrılırsa bunun hiçbir bedeli yoktur. Çünkü o erkektir!.. İsterse ayrılır, isterse terk eder. Buna karşın bir kadın birlikteliğini bitirmeye kalkarsa, bunu hayatı ile öder çoğu kez.
 
Nasıl bir düşünce, nasıl bir beyin yapısı? ''Erkeğin elinin kiri yıkamakla paklanıyor, kadına yakıştırılan alın kiri onu ölüme götürüyor.''
 
Ülkede süregelen çok ilkel, bencil ve çağdışı bir başka durum da şu: ''Bir Türk erkeği karşı cinsten birini sevdiğinde onun duygusu, sevip sevmemesi önemli değil, o sevdi ya yeter!'' Yere batsın böylesi bir örf, adet ve çürümüş düşünce tarzı.
 
Bugünün Türkiye'sinde kadın ayakta durmaya çalıştıkça, var olma uğraşı verdikçe önünü kesmek ve çaresiz bırakmak için sayısız engeller çıkarılıyor karşısına.
 
İşte bu nedenledir ki, biz Türk kadınları büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere kazandırdığı tüm haklarımızı son nefesimize kadar korumalı, hak ve özgürlüğümüze sahip çıkmalıyız.
 
Kadın konusunda sicili iyi olmayan kötü bir toplum durumundayız. Böyle bir toplumu aydınlatmak, aklamak, düzeltmek bugünkü koşullarda söz konusu olamadığından kadınlarımızın da bir takım önerileri ciddiye almaları ve uygulamaları gerekiyor.
 
''Birlikte olmayı düşündüğünüz, evlenmeyi planladığınız erkeklerin derin ruhsal bozukluklarını ve davranış kusurlarını görmezden gelmeyin ve kararınızı uzun araştırmalardan, deneme ve  sınamadan sonra verin. Atacağınız her yanlış adım ve yaşamak isteyeceğiniz her macera sizi bu yaşamdan koparıp alabilir. Durum ortada, görün artık gerçekleri siz de...''
 
Ruh yapısı, geçmişi, bugünü bozuk ve şiddet eğilimli dengesiz erkeklere gelince; kesin tedavi olmaları önerisi yanı sıra şunu hatırlatalım: ''Sizi dünyaya getiren anneniz de bir kadındı...''