Bu ülkede son on altı yılda demiryolu kazası sonucu 1625 kişi yaşamını kaybetti ve Ankara-Konya hızlı tren kazası ise, son ''Anıları Yıldızlara Bıraktım'' (*) isimli kitabımın 24.07.2004 tarihli günlüğünde, planlı alt yapısı olmadan sefere konulan hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili bir bölüm yer alıyor. Şimdi oradan yola çıkarak bazı eklemelerle kısa bir yazı hazırlamak istiyorum.
'Alt yapısı olmadan sefere konulan İstanbul-Ankara arasındaki hızlı denilen tren dün kaza yaptı ve 41 insanımız yaşamını yitirirken 81 kişi de yaralandı.
Bilim insanlarının karşı çıktığı, raylarının uygun olmadığı belirtilen trene hızlı tren değil hızlandırılmış tren demek gerekiyordu.
Bilime saygısı olmayanların ve deneyimsizlerin görevde oluşu eninde sonunda bu tür kazaları başarır. Konunun bakanı bir zamanlar İstanbul Belediyesinde çalışmış, kuruluşun alt yapısından yetişen deneyimli biri değil. Genel müdür olan kişi de yine bir dönem o belediyede görevliymiş!..
Ekip kuracağız derken demek ki kendi dergahlarından olanları getireceğiz demek istemişler.
Ülke bu denli duyarsız ve sorumsuz insanlarla yönetiliyor. Yönetimde olanların kadrolaşmasına ve tren kazasına Cumhuriyet Gazetesi yazarları yanı sıra bir iki gazeteci daha değindi o kadar.
Diğer büyük çoğunluk kendi menfaatleri uğruna ne bu tehlikeli kadrolaşmaya ne de hızlandırılmış tren kazası konusuna girmediler. Nasıl bir medya ve basın bu?..
Yaşadığımız ülke başkasının ülkesi sanki. Kadrolaşmanın ne denli derin  ve giderilmez sorunlar yaratacağını ileride görecek ve yaşayacak biat eden bu tutsak basın ve mensupları.
Kaza ile ilgili olarak TCDD Yolları genel müdür vekili bey  ''Her şey Allahtan'' diyerek sorumluluğundan kaçmak istiyor. Oysa Tanrı, bu gibi tedbirsiz kazaların suç ortağı asla olamaz.
Sonuçta suçu makinistlere atarak rahatladılar. Eldeki belgelere göre makinistlere o bölgede yetkililer tarafından 130 km hızla gitmeleri talimatı verildiği ortaya çıktı.
Ortaya çıkan bu belgelerden de etkilenmediler, sorumluluk almadılar ve tek bir bakanlık elemanı görevden uzaklaştırılmadı. Bunlar toplumun bir kesiminin vurdumduymaz, sorumsuz ve sorgulamadan yoksun bir kafa yapısında olduğunu çok iyi keşfetmişler.''
Bu kazadan sonra da yine denetimsizlik, bilgisizlik ve ehli olmayanların yönetimde bulunmalarına bağlı tren kazaları oldu. Masum insanlarımız yaşamını yitirdi. 2004 yılından bu yana bir şeylerin hiç değişmediği apaçık ortada.
______________________
Anıları Yıldızlara Bıraktım. Dokuz Eylül Yayınları, İzmir, 2006, S: 540-41.