Pazar günü hem çok ilginç , hem de cok sıradan bir gün yaşadım.

 

Los Angeles'ın güneyine doğru 2 saatlik bir araba gezisi ile California'nın en ünlü plajlarını geçip LAGUNA BEACH denilen şirin mi şirin bir sahil kasabasına vardık. Burada balık yiyip, çevrede dolaşacağımız, plaj voleybolu seyredeceğimiz, denize girenleri izleyeceğimiz,  mini orkestralardan Xmas şarkıları dinleyeceğimiz, kumda yürüyüş yapacağımız bir gün...

 

Gün sakin, hava nefis, deniz de açıklarda sakin ama, sağımızdaki Pasifik Okyanusu tüm haşmeti ve hırçınlığı ile korkutucu bir şekilde kıyılara vuruyor. 

 

Bu ünlü şerit tüm kopek balıklarının evi. Denize öylesine bakarken bile beni bir ürperti alıyor. 

 

Her sene bu hav havlar birkaç ciddi  suç işliyorlar, bu  sahil, surf kazlari ile gündeme geliyor.  

 

Bir de ben, çok fazla National Geographic seyrederim. Ucunu fazla kaçırmışım sanırım. Açık deniz konusunda korkularım kabusa dönmüş vaziyette.  Bana kalsa, bu sahilde dizkapağımdan yukarıya denize girmem. Ogluma sordum:

 

1 milyon dola verseler biraz açıkta yarim saat yüzer misin, diye.

 

Yok...Asla...  dedi hiç tereddüt etmeden...

 

Buraya kadar sıradan bir haber. Çektiğim fotoğraflar da bir şey anlatmıyor ama... Yolda giderken cok ilginç olan bir şeye tanık oldum:

 

Birden sağımda kilometreler boyunca devam eden DOG BEACH (Köpek Plaji) denen özel bir plaj belirdi. Ağzım açık kaldı.

 

Bir çok yerde köpekleri plajlara sokmazlar ya... 

 

Belediye düşünmüs taşınmış, onlar da can. Onlar da sıcaktan bunalıyor. Sahipleri ile kumda tozu dumana katarak oynamak, koşmak istiyorlar. 

 

Upuzun bir sahili de onlara ayırmış.

 

Pazar tatilinden yararlanip köpeğini alan gelmiş. Çoluk, çocuk,köpek, tüm aile kumlara yayılmış. Köpekler bayram sevincinde. Denize giren, kirlenen, çamur olan, hoplayan zıplayan çesit çesit köpek... 

 

Allahım nasil guzel bir tablo anlatamam.

 

Bizde degil köpeklerin, insanların denize gireceği yerler bile kısıtlı.  Tüm sahilerimiz o otelin, bu sitenin... Özel mülk sahipleri, denizin sınırını çoktan çizmiş ... İplere dizili samandralar gerekeni anlatıyor.  Kıyılarımız parsellenmiş kanuna aykırı olmasına rağmen...

 

Ve...

Ayıptır söylemesi BEN dahil, özel plaji ve denizi olan evlerimizle, sitemizle övünüyor, sahilimizin genele açılmasından öcü gibi korkuyoruz. 

 

Özel mülkü olmayan halk nerede denize girecek zerrece tasamız yok.

 

Bu hallere gelmemiz konusunda bizim de suçumuz ağir. Biz, öyle talep ettiğimiz icin dag taş ev... 

 

Biz talep ettiğimiz için bize, yeşiller katledilerek, her gün daha lüks , daha manzaralı , daha havalı evler sunuluyor. 

 

 Biz de satın alıyoruz.

 

Öyle degil mi?