Öğretmen Akif Bey, bir fikir suçu kazazedesi olarak hapistedir. Hapishane yetkilileri bu uysal görünüşlü, efendi ve eğitimli adama kütüphane görevi verirler. Öğretmen bey, kitaplarla haşır neşir olurken, sık sık gelen, ilgili bir genç dikkatini çeker. Genç, her kitabı teker teker eline alıp, arkasına çabucak bir göz atmakta, sonra tekrar yerine koymaktadır. Merak eder sorar:
 
Kitap seviyorsun. Belli bir kitap mı arıyordun ?
 
Genç yanıtlar:
 
Bu kitapların hepsi kaçak. Korsan yayın yani.
 
Öğretmen ne diyeceğini bilemeden duralar. Genç devam eder:
 
Abi ben korsan yayından içerdeyim.!??
 
***
 
Yazar Emine A. ilk basımı tükenen kitabının yeni baskısını sipariş vermek için kendi yayınevini arar. 100 adet için ona öyle bir fiyat söylerler ki; zaten kitap okunmayan bir ülkede, kitabını o fiyata satılabilmesine olanak yoktur.
 
Kazanç elde etmek bir yana; kitabın maliyetini çıkaramayacak, kendi yazdığı kitap için, bir de cebinden para ödeyecektir.
 
Emine A, eserlerin korunması amacıyla çıkarılan KORSAN YAYIN yasasının, çıkarlarını korumak yerine, elinde, avucunda ne varsa alacağını fark edince, çareyi kendi kitabının korsan yayınını hazırlatmakta bulur. KENDİ ESERİNİN KORSAN BASKISINI YAPAN İLK YAZAR OLARAK TARİHE GEÇER!
 
(5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası, korsan yayın faaliyetlerini "organize suçlar" kapsamına alıyor.)
 
***
 
Bir çokları bilmez. Ülkede yükünü almış ve bir şekilde isim yapmış bir avuç yazarın dışında, amatör kalemler; ( bu kelime acemi değil, yalnızca parasal kaygı taşımadan, zevk için yazan anlamında) , kitaplarını kendi cebinden ödeyerek bastırır. Şayet bir yayınevi ile anlaşırsa, kitapların tüm geliri yayınevine kalır.
 
Satış, belli bir sayıya ulaşmadan ( bu da binlerce anlamındadır) , yazara telif ödenmez.
 
Yayınevi lütfederse size, kitabınızı kendi olanaklarınızla satmanız için 100- 150 adet verir. Siz de bunların çoğunu, eşe dosta akrabaya; köşe yazarlarına ve toplumda sanat ve emek destekçisi olarak bilinen, İLGİLİ zannettiğiniz ; aslında kitabınızın kapağını bile açmayan, teşekkür etmeyen statü sahibi kişilere dağıtırsımız.
 
El elde, baş başta kalır.