Bugün için siyasetin ve politikanın  çok etkin olduğu bir süreçten geçiyor dünyamız. Ancak bunlar gelip geçici süreçlerdir. Her yapılanın bir menfaat kaygısından kaynaklandığı bu durumların düzelebilmesi için yeni anlayışlara ihtiyaç vardır.

Öneriyoruz ki, yönetimlerde etik’in rolü ve üstünlüğü artmalıdır.

Toplumun içinden çıkmış, ancak mevki ve makam yüzünden topluma yabancılaşmış yöneticiler ve yönetimler bizleri doğru olanı yapmaktan alıkoymaktadır. Artık siyasetin bıktırmış ve bezdirmiş yönlerinin etik ve ahlaki yönetimlerle yer değiştirmesi gerekmektedir.

Bunun zamanı yaklaşmaktadır.

Etik ve ahlaki önemseyen yöneticilerin atanmaya başladığı, bu kişilerin rol aldığı günler başladığı anda, biliniz ki artık bir şeyler değişmeye başlayacak.

Ayrıştırmayan, özümseyen, birleştiren, doğruyu uygulayan yönetim tarzları bizleri çok daha modern bir hale getirecektir.

Siyasetçilerin büyük afişlerine, tanıtım toplantılarına ve reklamlarına harcanan büyük maddi kaynakların toplumun refahı ve doğanın, canlıların huzuru için harcanacağı günler gelecektir. Çünkü etik yönetim modelleri bu tür pahalı harcamaları kabul edebilecek türden değildir.

Dünyada burada değindiğimiz yönetim biçimlerine yaklaşmış bazı ülkeler olmasına karşın, yeterli değildir ve bunların sayısının artacağı günler özlemle beklenmektedir.

Sizlere aktarmak istediğim kısaca şudur:

İyi bir yönetici kendisini ön planda tutmaz, toplumun içinden geldiği yeri unutmaz, mevki ve makam karşısında şaşırmaz. Doğrudan vazgeçmez, yanlışa yönelmez. Paranın kendi parası olmadığını bilir, tüm harcamalarını borç almadan denk bütçe ile yapması gerektiğini bilir, hesap verir, açıktır, nettir. Makam arabası kullanmayı bırakır, toplu taşımayı, toplumun içinde olmayı veya çevreci diye tabir edilen araçları kullanır.

Doğaya ve canlılara karşı mesafesini eşit bir şekilde korur ve insanı onlarla barıştırmanın yollarını arar. En ufak bir sorunu olanın bütünün içinde kaybolup gitmesine izin vermez, gider onu bulur ve derdini anlamaya, çözmeye çalışır. Günü geldiğinde makamından çekilmesini bilir, kalmak için türlü yollar bulmak için uğraş vermez. Hoşgörüsünü korur, eleştirileri kızmadan karşılık verir, haklı eleştirileri not alır, gereğini yerine getirir. Hiç kimsenin hakkını yok saymaz, hak verirken bu hakkın korunmasını ve takibini de sağlar. Bir ülkede ya da şehirde yaşamı zenginleştiren, insanlara umut veren çalışmalar imza atar ve toplumun huzurlu olması için çalışır.

Yönetimlerin ve yöneticilerin etik uygunluğu denildiğinde bunu  anlamak gerekir.

Şu an için ne yazık ki, burada sunduğumuz tarifleri bir arada bulunduran yönetimlere ve yöneticilere rastlamak olasılığı yoktur. Ancak yakın bir gelecekte dünyamız bunları gerçekleştirecek insanların artmaya başladığına, bu kişilerin göreve gelmeye başladıklarına tanık olacaktır.

Sevgi ve saygıyla…