Bir insanın kendi potansiyeline ulaşabilmesi için özenle, dikkatle, titiz bir incelikle ve muhteşem bir zekayla dizayn edilmiştir yaşam. Deneyimlerle anbean şekil veriyor insana. Acıdığımızda bir sonraki adıma geçebiliyor ve gelişebiliyoruz.  Acının kutsallığını anlamalı insan, mutlulukla uyuşmadan, kendimizi kandırmadan. Başımıza gelenleri; homurdanmak, isyan etmek ve kızmak yerine sahiplenmeliyiz.

Yaşam seni kendinden uzaklaşmaya başladığında yakalar ve öyle bir köşeye sıkıştırır ki kaçamazsın; içindeki beni bulup dönüşmen gereken şeyi net bir şekilde görene, anlayana kadar sıkıştırır durur. Acıtır. İncitir. Anlamadan da göçemezsin bu dünyadan. Çünkü anlamak, anlamlandırmak için buradasın. Kendini bulmadan var olamazsın; potansiyelinin doldurmak zorundasın. Yapman gerekeni sen yapmıyorsan olaylar öyle bir gelişir ki sonunda paşa paşa yapmak zorunda kalırsın! Olmak zorunda kalırsın! Doğmak zorunda kalırsın! Yapamıyorsan, olamıyorsan, doğamıyorsan sen olamazsın ki!...

Bir de böyle düşünmeye başla bakalım be kardeşim!

Ne kaybedersin!

Yaşam hepimizden daha akıllı!  Yaşamın muhteşem aklını keşfedenler ne kadar rahat, bir gözlesene…

Topraktan geldik, toprağa döneceğiz. Tafrayı, tasayı, evhamı bırak! Günü, hatta anı yaşamaya bak.

Işık ve sevgiyle kalın!