Falih Rıfkı Atay'ın Atatürk ile ilgili anılarını, duygu ve düşüncelerini anlatan  'Çankaya' isimli iki ciltlik eserini iki kez okudum. Tarihe ışık veren ve vermeye de devam edecek bu '686' sayfalık kitabı fırsat bulup üçüncü kez okumak istiyorum.
Yazar kitabına 'Çankaya' adını vermesini şöyle açıklıyor:
''Ne zaman geçmişe doğru başımı çevirsem o tepeyi bir türlü gözden kaybedemem. Öne gelir, geriye gider, yana kayar, öyle olur ki ondan başka bir şey görünmez. O kadar kaplayıcıdır. Anılarımı o tepenin hükmü ve etkisi altından kurtaramam. Onun için yeni kitabımın adını Çankaya koydum.''
Çankaya, Çankaya Köşkü denince akla hemen Atatürk, kurtuluş ve kuruluş savaşı günleri  ve Türkiye Cumhuriyeti geldiğinden Tıp eğitimi için Ankara'ya gittiğimde  görmek istediğim ilk yer Anıtkabir ve Çankaya Köşkü olmuştu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya ilk gelişinde kendisine  konut olarak birkaç yer tahsis edildikten sonra  yapılan araştırmalar sonucunda  Çankaya Köyünde 1800'lü yıllarda yapılan  bir bağ evi bulunmuştu.
Bu bağ evinin Atatürk gibi dünya çapında bir lidere hizmet edeceğini ve tarihe tanıklıkta bulunacağını kimse hayal bile edememişti o zaman.
1921 Yılında Rumeli Müdafaa-i- Hukuk Cemiyeti Ankara Bölge Başkanı aydın ve aydınlıktan yana bir din insanı olan Hoca Rıfat Efendi (Börekçi) Ankara Belediyesi ile birlikte  Ankara Halkı adına bu bağ evini alarak Mustafa Kemal Paşaya armağan etmişti.
Bakımsız bağ evini düzene koymak için 1923 yılında mimar Vedat Bey (Tek) görevlendirilmiş, onarımlar 1932 yılına kadar sürmüştür. Bu tarihte Avusturyalı mimar tarafından tarihi binanın hemen yanında  cephesi  tamamen Ankara'ya bakan alanda cumhurbaşkanlığı köşkü inşa edilmiştir.
Bağ evinin satın alınmasından cumhurbaşkanlığı köşkünün yapımına kadar geçen süreçte tüm harcananlar çok özenli bir denetimle harcanmış ve kaydedilmiştir.
Atatürk daha bağ eviyken gördüğü burayı çok beğenmiş, sevmiş ve Türk Ordusuna bağışladığı bu yerde Ankara Halkının ve ordunun konuğu olarak on bir yıl yaşamıştır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarıyla birlikteyken; ''Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz' sözünü yine bu mütevazi çatının altında söylemiştir. 
Ülkenin kurtuluş ve kuruluş yıllarına, büyük olaylara tanıklık eden Çankaya ve Çankaya Köşkü cumhuriyetimizin ve Atatürk'ün değişmez ve unutulmaz simgesi olmuş, onunla bütünleşmiştir.
Geçmişi unutmaya ve unutturmaya kalkanlar daha şimdiden, yaşarken unutulup, kaybolup gitmeye mahkumdurlar.