Öğüt alsınlar diye Allah İnsanlara misaller getirir. 

(İbrahim:14/25)

Hikaye bu ya!  Her gün akşam saatlerinde fırına biri gelirmiş… Fırıncının elinde kalan bayat ekmeklerden ucuza iki tane alıp gidermiş… Fırıncı her gün bayat ekmek alan bu kişiye çok mu ama çok üzülmüş; içinden aynı fiyata hatta para bile almadan taze ekmek vereyim diye geçirmeye başlamış; ama kişinin gururunu kırıp ruhunu zedelemeyi de istememiş.

Bari demiş: İki bayat ekmeğin içine tereyağı süreyim de gelince o kişiye öyle vereyim. Öyle de yapmış fırıncı. Almış iki bayat ekmeği ve içini tereyağıyla doldurmuş.

Akşamüstü aynı kişi yine gelmiş ve her zamanki gibi iki bayat ekmek istemiş. Fırıncı da içi tereyağıyla dolu iki bayat ekmeği vermiş.

Ertesi gün olmuş, yine aynı saatlerde aynı müşteri gelmiş… Ama bu sefer fırının kapısını adeta kırarcasına çarparak açıp içeri girmiş… Büyük bir hiddetle fırıncının yakasına yapışmış: “ Sen ne yaptın böyle ya! “ diye avazı çıktığı kadar bağırıyormuş. Fırıncı hayretler içinde kalmış, olayı anlamaya çalışıyormuş…

Meğerse her gün fırından bayat ekmek alan kişi bir mimarmış, kurşun kalemle aydınger kağıdına çizdiği projenin çevresindeki kurşun kalem fazlalıklarını, bayat ekmekle silerek temizlermiş!

Adam bağırıyormuş: ‘’Ekmeğin içine koyduğun tereyağıyla bütün emeğimi, projemi mahvettin! ’’

Kıssadan hisse!  

Bu hikaye,  iyi niyetli olmak çok erdemli olsa da, şuurlu olmanın ve olayların ardındaki gerçekleri görmenin çok farklı olduğunu vurgulamakta. Dikkat edelim de  ‘Bölgenin Süper Gücü’ olayım derken her şeyimizden olmayalım!

Işık ve sevgiyle kalın.