İnsanın kendini bilmesi; insanlık tarihini, yani nereden geldiğini anlamasıyla başlar. Geldiği yeri bilmeyen, gitmesi gereken yeri de bilemez. Bilinmezlik içinde kaybolmuş biri de insan olamaz! Hayvan olarak kalmaya devam eder.

İnsan olmayı başarabilmek için niçin doğduğunu anlamak gerekir;  hangi ırktan geldiğinin, hangi dine inandığının da hiç bir anlamı yoktur.

Okudukça, araştırdıkça, öğrendikçe hayat sanki bizimle konuşmaya başlayacak ve hiçbir şey sıradan olmayacak. Anlamak cennet kapılarının anahtarıdır, çünkü ancak anlayınca insanlaşır ve ancak insanlaştıkça da cenneti dünyada var edebilecek o yüce çabaya geçebiliriz.

Tüm öğretiler bizlerin insana dönüşmesi içindir!

Gerisi laf-ı güzaf…

Işık ve sevgiyle kalın!