Rahatını ve emniyetini en iyi bir şekilde sağlayabilmek için insan toplum düzenine girmek zorundadır. Bu düzene sorunsuz bir şekilde uyum sağlayan insana 'Normal İnsan' diyoruz.

Psikoloji tarihinde önemli bir isim olarak bilinen Alfred Adler toplumda normal olarak görülenler içinde de farklı tiplerin olduğunu belirtmiştir.

Adler'e göre; herhangi bir üstünlük gösterisi içinde olmayan, insanlara baskı ve ayırım yapmayan, kendi yararı gibi toplum yararını da ön planda tutan, yaşama uyum sağlayan normal insanlar yanı sıra çok farklı davranışlar içinde bulunan insanlar da söz konusudur.

'Alıcı Kişilikte Olanlar' vermeyi düşünmeden hep almaya çalışan, her güzel şeyi ya da yararlı olan her şeyi emek ortaya koymadan kendilerine kılmaya çalışan tiplerdir.

'Yükümlülükten Kaçanlar' herhangi bir karar almak, herhangi bir eylemde bulunmak istemezler. Özellikleri gereği yanlış da yapmayan tiplerdir bunlar genellikle.

Adler'in tanımladığı 'Hükümran Tiplerin' ise, önde gelen özellikleri  başkalarını değersiz görmeleridir. Bu tipler çok özgüvensiz olup yeri geldiğinde ve önemli bir görev üstlendiklerinde insanlara ülkeyi dar edebilirler. Ruhsal yapılarında ağır bir 'Narsist' kişilik yer aldığından başkalarını küçültmek, başarısız göstermek ve aşağılamak için hata üstüne hata yaparlar.

Özgüven yoksunu olan hükümran tiplerin sürekli çevresinde kalmasını istediği kişiler başarısız, alıcı, eleştiri yapacak kapasitede olamayan ve de en önemlisi  dalkavuk olanlardır.

'Hükümran Tipler' önemli  bir göreve geldiğinde bu durum o ülke ve toplum  için büyük bir risk, tehlike ve de şanssızlıktır.