Dünyayı saran, etkisi altına alan ve büyük tehdit altında tutmaya devam eden 'Covid-19' belasının

insanlığa bir uyarı olması gerekiyor. Şimdiye kadar hiç bir uyarısını dinlemeyen insanoğluna bu gün şöyle sesleniyor doğa.

''Acımadınız! Para hırsı, gelişmemiş, güdük kalmış egolarınız için dağları, ovaları ne varsa her şeyi yok etmeye kalktınız. Ağaçları katlettiniz, kuşların, böceklerin diğer tüm canlıların yaşam alanı olan ormanları, dereleri, denizleri ortadan kaldırıp rant için kullandınız. Becerebilseydiniz, elinizden gelseydi eğer havayı bile ortadan kaldırırdınız. Bunun bir karşılığı olacaktı, olmalıydı...''

Kızılderili şef Seattle'ın 1854 yılında ABD Başkanı Franklin Pierce'e yazdığı bir mektupta anlamlı şu satırlar yer alıyordu.

''Toprak anaya, gökyüzüne yapmadığınız kalmadı. Onun: 'Toprak insana değil, insan toprağa aittir' sözünü hiç anlamadınız. Üzerinde yaşayan canlılara kendi türünüz de dahil olmak üzere zerre kadar saygınız yok. Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne alıp satılacak, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentleri de biz Kızılderililer anlamayız. Bu kentlerde huzur ve barış yoktur.''

Aradan geçen yüzyılı aşkın sürede bugün toprak ve gökyüzü uğruna savaşılıyor, bu uğurda insanların canına  kıyılıyor.

Yalnız savaşırken değil üretirken, tüketilirken de toprak ve onun her parçası zehirlerle kirletiliyor. Saldırma, sömürme, yağmalama için akla sığmayan paralar harcayan ve planlar yapan saldırganlar şimdi bir virüs karşısında diz çökmüş durumda ya da şimdilik öyle görünmek istiyor.

Kızılderili şef Seattle'ın sözünü ettiği gibi toprak anaya, gökyüzüne sonuçta doğaya insanların yapmadığı kötülük kalmadı.

Sıra doğada...

Doğa da, kendisine yapılanlar nedeniyle intikamını alırken belki de son kez uyarıda bulunuyor.