Bir virüs salgınıyla karşı karşıya kaldığımız şu günlerde stresle baş edebilme daha da bir önem kazanmış durumda.
İyi yönetilebildiğinde kişileri motive eden, tehlikelere karşı tetikte tutma gibi bir takım faydası olan stres kontrol edilemeyip yenik düşüldüğünde sağlığımızı tehdit eder bir duruma geçebiliyor.
Bu tehlikenin başında bağışıklık sisteminin zayıflaması, yanı sıra depresyon, uyum zorlukları sayılması gereken olumsuz bir takım sonuçlarıdır stresin.
Onunla baş edebilmek ve sağlığımıza zarar vermemesi için yapmamız gereken birtakım önemli uyarılar söz konusu olabilir.
Öncelikle stresin kaynağının adını koymalıyız. Bu kaynak ya değiştirilebilir türde ya da ortadan kaldırılamaz türde bir strestir.
Değiştirilebilir türde kaynaklarda buna önce küçük adımlar atarak başlamak mümkün. Başlanmadan yapacağımız her şey bizi strese sokabileceğinden kendimize uygun bir aktivite türünü seçerek bunu yaşama geçirebiliriz.
Her bireyde strese neden olan farklı bir takım faktörler söz konusudur. Bu stres faktörleriyle barışık olmaya ve birlikte yaşamaya kendimizi zor olsa bile hazırlamalıyız.
En önemli stres oluşturan faktörlerden biri de insan ilişkilerinde sınır belirleyememek, ret edilmekten korkma gibi kişiyi zorlayan bir takım unsurlardır.
Böyle durumlarda belki de yapılacak önemli önlem, yeri geldiğinde 'Hayır Demesini' öğrenmektir.
Günlük yaşamda bir plan çerçevesi içinde hareket etmek ve yapılacakları acele etmeden bir sıralama saptayıp bu sıra içinde gerçekleştirmek stresi azaltabilecek önlemler arasında yer alır.
Stresten korunabilmenin, onunla baş edebilmenin en önemli yollarından bir de kuşkusuz 'Sabır Yoludur.' Bunu bilmemiz ve sabırla ilerlediğimiz sürece sorunun da sonuna gelmişiz demektir.