Vaktin zamanında günlerden bir gün, inananları Musa Peygamber’e başvurarak kendisini dağlardan aşağıya doğru yuvarlayıp yaralayan ve bu yaptığı şeyin ibadet olduğunun söyleyerek varoluşa ulaşmaya çalışan bir adamdan bahsederler. Musa peygamber de anlatılan adamı, kendisini yerden yere vurmaktan kan revan içinde kalmış halde bulur ve ona ne yaptığını sorar. Adam varoluşa ulaşmak üzere ibadet ettiğini anlatınca Musa Peygamber cebinden çıkardığı bir deri parçasının üzerine dualar yazıp adama vererek, ona kendisine zarar vermeden yapabileceği yeni bir ibadet şeklini tarif eder. Durumdan hayli memnun olan adam dua kağıdını sevinçle eline alıp oradan uzaklaşır. Musa peygamber kendi yoluna dönmüş gidiyorken, birisinin arkasından seslendiğini duyup geri döner ve bakar. Az önce dua yazıp kendisine verdiği adam suyun üzerinde koşarak kendisine doğru hızla gelir ve “ Musa Peygambere bu yazdığı duaları ne sıklıkta okumalıyım?” diye sorar. Gördüğü manzaradan olağanüstü etkilenen Musa Peygamber, verdiği duaları adamın elinden geri alır ve “ Sen dilediğin gibi yine aynı aşk ile ibadetlerine devam et ” der…

Bu hikayenin de işaret ettiği gibi AŞK ile yaptığın her şey ait olduğu yeri mutlaka bulacaktır.

Yapacağın namazları, meditasyonları, eksersizleri vb.lerini keyifle, gülümseyerek ve bütün kalbin ile yaparsan farkı yaratabilir ve Aşk’ı bulabilirsin!

Bizden anlatması gerisi sana kalıyor. Yoksa suya yazı yazmaya devam edersin.

Işık ve sevgiyle kalın!