Kasket, Anadolu'dur. Anadolu halkını yansıtır. Kasketi ilk görmem, ilk algılamam babamla başlar. Rahmetli babam gençliğinden son gününe kadar kasketli yaşadı. Hani şu meşhur 8 köşeli olanlardan. Her bir köşesinde farklı bir anlamı olan kasketlerden. Anadolu'da rivayet odur ki; 8 köşe sırasıyla, "Vatanseverlik, yiğitlik, mertlik, cömertlik, delikanlılık, alçakgönüllülük, dürüstlük, misafirperverlik" anlamlarını başta taşırmış. Görüldüğü gibi kasketi taşımak zor iş. Hepsi ağır ve güzel özellikler. Hak edip taşıyana selam olsun diyelim. 
 
ATATÜRK'TEN KILIÇDAROĞLU'NA KASKET! 
Osmanlı'ya resmi başlık 2.Mahmut döneminde fes ile giriyor.  Fes kullanmak devlet çalışanlarında zorunlu hale geliyor. Cumhuriyet Türkiyesi'nde 1925'te Şapka Kanunu çıkıyor ve fesin yerini alıyor. Aslında tarihte kadın-erkek insanlar hep başlarını örtme ihtiyacını duymuşlar. Halk sıcaktan-soğuktan korunmak için mevki, makam sahipleri de statüsünden dolayı buna ihtiyaç duymuş. Anadolu'da kasketin yaygın kullanılması Cumhuriyet'ten sonra başlar. Tarlada, ovada, dağda çalışan köylü kullanımı rahat olmasından dolayı kasketi tercih etmiş. Anadolu'nun yansıması olarak siyasette simge haline gelmesi Bülent Ecevit'in Karaoğlanlı yıllarına rastlar. 70'li yıllarda Ecevit, kasketiyle halkın umudu olur. Rakibi Çoban Sülü yakıştırmasına rağmen şapkayı tercih etmek zorunda kalır. Demirel bir röportajında aslında kasket kullanmayı çok istediğini ama Ecevit'in kendisinden erken davranıp sahiplendiğini anlatır. CHP'nin tüm genel başkanları Atatürk'ten başlayarak Kılıçdaroğlu'na kadar zaman zaman kasketi kullanmıştır. İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun kasketli fotoğraflarını arşivlerde bulmak mümkündür. Ama siyasette simge olan kasket Bülent Ecevit'in kasketidir. Bu durum yıllar boyu böyle de kalacak gibi görünüyor. 
 
SİYASİ SİMGELERE GÖRE AYRILDIK! 
Ülke olarak uzun bir zaman siyasi semboller üzerinden ayrıldık veya birleştik. Aslında hala da böyle devam ediyor. Yeşil parka ve botlar sosyalistler için önemli siyasi simgelerdi. Bir zamanlar bıyık üzerinden siyasi gruplama yapardık. Solcular pos bıyıklıydı. Ülkücüler sarkık, İslamcılar badem...  Sağ ve sol yumruk ayrı ayrı öneme sahipti. İki parmak zafer işareti de. 80'lerden sonra gümüş tesbih simgeleşti. Şimdiler de ise Rabia işaretimiz var.  
 
CHP'nin ve özellikle de Ecevit'in Türk Siyaseti'ne armağanı kasket,  şehirlerde çok yaygın olmasa da Anadolu'da hala önemini koruyor.  Hem de siyasi görüşe bakmasızın.  Günümüz siyasetçilerinden kullananlar yok değil aslında. Ama benim kasketi en çok yakıştırdığım iki isim var. İki belediye başkanı. Yılmaz Büyükerşen ve Tunç Soyer... Anadolu'da sayılan o 8 özelliği kasketiyle taşıyan iki başkan. 
 
Dileğim odur ki; ülkemi yöneten herkes adaletin ve vicdanın kasketini başlarından hiç çıkarmasınlar...