Kısa tanımıyla sözcük anlamı 'Özseverlik' olan narsizme, ağır özgüven kaybından bir adım önde bir durum da diyebiliriz.

Özseverlik ileri safhalarda başkalarının görüşlerine saygı duymama eğilimi doğurduğunda, kişi insanlara karşı sevgi, şefkat, empati hissetmemeye başlar ve gerçek bir narsist normal insanlardan bu özellikleriyle ayırt edilir.

Marizune Vicelich narsistleri şöyle tanımlıyor:

''Her şey onlarla ilgili ve onlara aittir. Kişisel sınırları tanımazlar. Dünyanın onların etrafında dönmekte olduğunu düşünürler.''

Erich Fromm'a göre;

''Bütün ağır ruhsal rahatsızlıkların temelinde narsizm yatmaktadır. Narsistler insanları genellikle kendilerinin bir uzantısı olarak görürler ve onu kötü hissettiren kim ise, onun üzerinde sürekli baskı kurmaya çalışırlar.''

Başkalarının sıkıntılarına kayıtsız kalabilen ve bir tür eleştiri kabul etmeyen narsistleri düzeltmek zordur. Bu konuda Vicelich;

''Onları düzeltmeye, üstlerine gitmeye kalkmak işe yaramaz. Çünkü bu onların son derece kırılgan olan egolarını yaralar'' şeklinde bir tanımlamada bulunmaktadır.

Dışa vurdukları görkemli özgüvenleri kendilerine duydukları güvensizliğe karşı bir savunma olduğundan ilişkilerde çok dikkatli olmak gerekebilir.

İçinde bulunduğumuz çağ bencilliği, rekabeti ve herkes tarafından tanınır olma ihtirasını adeta körüklediğinden bunun sonucunda dünyanın kendi etrafında döndüğü yanılgısına saplanmış milyonlarca 'Narsist İnsan' ortaya çıktı.

Sonuç olarak temelde küçük bir çocuğun duygusal zekasına sahip bu kişilerin göstermelik özgüvenlerinin arkasında savunmasız ve kırılgan bir ruh yattığı unutulmamalıdır.