Çözümlemeli düşünme becerisi gelişmiş kişiler; sorgulayıcıdır,araştırmacıdır. Bu kişiler, toplumsal olarak doğruluğu kabul görmüş bilgileri bile sorgulamaktan çekinmez. Doğrunun yer,zaman, duruma göre değişkenlik gösterdiğini bilir. Örneğin,su yüz derecede kaynar. Bu bilgi,toplumsal doğruluğu olan bir bilgi. Oysa; iki bin metre yükseklikte bir yerde suyun kaynama derecesi ile,sıfır yükseklikte bir yerde suyun kaynama derecesi aynı değildir.

Analitik düşünme yapısıyla sorgulama yapmazsanız EZBER-EZBERCİLİK-BAĞNAZLIK söz konusu olur.

Sorgulama ve araştırma becerisine sahip olmayan kişilerin oluşturduğu gruplarda, toplumlarda kavramlar doğru yorumlanamaz. Bireyler yanlış yapar, toplumda yanlışlar artar. Hele bir de yanlışlıklar “meşrulaşırsa” toplumsal düzen bozulur. Bu düzensizliği gidermekte zordur.Zarar verir.

Peki,sonuçları ne olur? “Toplum ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaklaşır; dış dünya ile rekabetten kopabilir.” Eğitimde de dönüşü zor sorunlar oluşturur. Çözümlemeli düşünce eğitiminden uzak kişi/ler sorun çözümleyici değil, sorun yaratıcı olur; düzenin bataklığını oluştururlar. O nedenle;

Çözümlemeli düşünce becerimizi geliştirelim.Sorup sorgulayalım. Duyduğumuzu,okuduğumuzu “akıl süzgecinden” geçirelim. Sorun yaratan değil sorun çözen olalım.

Bu yaklaşımı günümüzdeki uygulamalarda somut olarak izleyebiliriz. covid-19 nedeniyle uygulamalar, sonuçlardaki yöresel farklılıklar, bireysel farklılıklar; toplusal katmanlardaki farklı sonuçlarda bireyin ya da toplumsal kümelerin düşünme becerisini görebiliriz.