Mart ayı sonunda BM 2021 Dünya Mutluluk Raporu açıklanmıştı. 149 ülke arasında Türkiye 104. sırada yer almakta, daha da kötüsü geçen yıl 93. sıradaydık. Birincilik Finlandiya’da.

Bu sonucun nedenleri belli aslında biraz bireysel çoğunlukla çevresel faktörler. Ben sonuçları üzerinde durmak istiyorum.

 Mutluluk endeksinde 104. sırada yer almak Türkiye’de her üç gençten ikisinin yurt dışında yaşama isteği oluşmasına neden oluyor.

Davranışsal iktisatta alternatifler üzerine tercih yapma eğilimi üzerine yapılan bir araştırmada ‘’Hayatınızın kalan kısmının tamamını Suudi Arabistan’da aylık 10 bin dolar kazanarak veya İsviçre’de aylık 5 bin dolar kazanarak geçirme imkanınız olsa hangisini tercih edersiniz?” sorusuna Türkiye genelinde gençlerin yüzde 72,2’si İsviçre yanıtını veriyor. Hayatlarının geri kalanını 'otokratik' devlet olan Kuzey Kore’de aylık 10 bin dolar veya İsviçre’de aylık 5 bin dolar kazanarak geçirme imkanları olması durumunda ise gençlerin yüzde 64,3’ü yine İsviçre’den yana bir eğilim gösteriyor.

Ülkemizde kalıp kariyer başarısı elde edebilecek eğitim ve yeteneğe sahip olan gençlerin çoğunun buna inancı yok. İş bulma süreçlerinde torpil ve kayırmacılığın geçerli olduğu düşünüyor. Türkiye genelinde katılımcıların yüzde 79,3’ü yetenekli de olsa bir gencin iş başvurusu sırasında “arkası sağlam” ve “torpilli” bir başka gence yerini kaptırabileceği görüşünde. Ankete katılanların sadece %20,7’si yetenekli bir gencin mutlaka başarılı olacağına inanıyor.

Dolayısıyla gençlerin ülkemizde gelecekleri ile ilgili bir hayali yok. Hayal kurmak hedefe ulaşmanın ilk adımıdır oysa. Vincent Van Gogh’a resimdeki başarısı sorulduğunda ‘Önce resmimi hayal ederim, sonra hayalimi resmederim’ demiş. Bireysel olarak hepimizin umutsuzluğu suya atılan taşın etkisi gibi halka halka ülke geneline yansıyor. Hayalini kurmadığımız hiçbir şeyi elde edemeyiz. Hayal kursak ne olacak diyenler olabilir. Gerçekleşmesi istenen hayal hedef olmalı o hedef de ‘SMART’ Hedef olmalı .S, Spesific(Belirli-net) , M-Measurable(Ölçülebilir) , A-Achievable(Ulaşılabilir) , R-Reasonable(Mantıklı ve gerçekçi) , T- Time bound (Belirli ve sınırlı zaman ). Hayali bu beş madde özelinde netleştirdikten sonra geriye sadece harekete geçmek kalıyor. Tabi ki en zoru o ilk adım. 

Çoğu zaman nereden başlayacağımızı bilemeyiz. Cevabını bize yıllar önce Atatürk vermiş. Verdiği cevap liderlik derslerinde hedefe ulaşmada izlenecek yol olarak ‘ATATÜRK YÖNTEMİ’ adı ile literatüre geçmiş. Bir röportajda yurtdışından gelen gazeteci; ‘Savaştan yeni çıkmış maddi manevi yorgun bir halk ile bu kadar kısa sürede devrimlerinizi nasıl gerçekleştirdiniz?’ sorusunu sormuştur. Atatürk; ‘Biz hedefimizi belirledikten sonra bir harita üzerinde bulunduğumuz noktayı ve varacağımız hedefi işaretleriz. Sonra hedefe ulaşmada yolumuza çıkabilecek engelleri tek tek tespit ederiz. Bu engelleri birer birer ortadan kaldırdığımızda artık hedefe ulaşmış oluruz’ dedi. 

Atatürk ülkenin durumu, imkansızlığı hakkında en çok fikir sahibi olan kişiydi buna rağmen umutsuzluğa kapılmadı ve durmayı düşünmedi. Türk gençliği de bu ahval ve şerait içinde dahi vazgeçmemeli. Atamızın dediği gibi; ‘MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR!