​Yetmez ama evetçiler, dönme dolaplar ortaya çıktı yine.

Akil insanlar arasında yer alıp mangalda kül bırakmayan, HES karşıtı gösteri sırasında polisin biber gazıyla yaşamını yitiren Metin Lokumcu için sıkılmadan:   

''Çevresi Ergenekoncuydu'' diyebilen biri yine fırıldak gibi, dönme dolap gibi dönmüş, Atatürk ve Cumhuriyet vurgulu övgü dolu yazılar yazabiliyor şimdi.

Bir zamanlar siyasetteki birini (!) Atatürk'ün dindar versiyonu olarak tanımlayacak kadar kendini kaybeden yapıdaki paşa torunu bir yazar da şimdi çıkmış:

''Cumhuriyetten, Atatürk'ten intikam alınmasına izin vermeyeceğiz!' diyebiliyor...

Bir başka yetmez ama evetçi hanımefendi yazar da 2017 tarihli bir yazısında Atatürk'ü hadsizce eleştirirken yeni bir rüzgarın etkisiyle fırıldağını döndürüp 'Atatürkçülüğü' övmeye kalkıyor.

Dönek kim olursa, hangi pozisyonda olursa olsun fırıldak gibi her an dönmeye hazırdır.

Laiklikten, Cumhuriyetten, gerçeklerden, doğrulardan, demokrasiden yana olanların zemini, geçmişi sağlamdır.  Bunlar asla siyasal İslam'dan yana bir tavır içinde olmazlar. Ve de hiçbir rüzgar onları döndüremez, yerinden oynatamaz.

Bu ülke fırıldaklardan, dönme dolaplardan, yetmez ama evetçilerden çok zarar gördü şimdiye kadar dinci ve yobazlardan gördüğü gibi.

Ancak gerçek Cumhuriyetçiler ve laikler bunlara asla güvenilmeyeceğini çok iyi biliyor ve iyi tanıyor onları artık.

İşlerine geldiği için az anlayan, çok inanan toplumun bu entel ve dantel 'Yetmez ama evetçileri' çukurları içinde yuvarlanırken gün gelir doğru düşünmeye başlayıp 'Ben ne yaptım? Ne yapıyorum?' diye kendilerini sorgulayabilirler mi acaba?

Kişisel fikrimi söyleyeyim: 

Sorgulayamazlar. Çünkü iflah olmaz defolu kişiliklerdir bunlar da yobazlar gibi.