Ülkelerin sağlık sistemlerinin paraya ve hizmete dayalı olması sebebiyle duygusal, bilişsel ve anlamsal bir bütünlüğün kaybolduğunu ve etik yaklaşımların ikinci planda kalmaya başladığını görüyoruz. Sağlığın temel bir hak olduğu vurgusu gerek uluslararası bildirgelerde gerekse de anayasa içeriklerinde belirtilmiş olmasına rağmen, bugün için gelişmiş kabul edilen ülkeler tarafından sağlığın ücretsiz sunulması gereken bir hak olduğu vurgusunun yapılamadığına tanık oluyoruz. Günümüz siyasi ve ekonomik anlayışlarına biraz ters gelecek ama, sağlıklı olmak, sağlıklı yaşamak temel bir haktır ve ücretsiz olmalıdır. Bu yaklaşımın hekim-hemşire-paramedikal alanlar ile hasta arasındaki maddi boyutu da ortadan kaldırarak bir rahatlama sağlayacağını, bu sayede sağlıkta yaşanan olumsuz psikolojik ve bedensel şiddet olgularını azaltabileceğini söylemek mümkündür.
 
Sağlık sisteminin etik düzleme uygun bir hale getirilmesi sayesinde sağlık alanında çalışanların mesleklerini daha profesyonel, daha akılcı, daha gerçekçi ve daha sanatsal bir anlam dahilinde yapmaları mümkün olabilecektir.
 
Tek bir enjektörün, sargı bezinin, cerrahi eldivenin maliyetini sorgulamak, bunun hesabını sistem dahilinde bir yere ödettirme kaygısını içine girmek tamamen ahlak dışı bir yöntemin ve yaklaşımın ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Devletlerin sağlık kasalarını doğru bir biçimde yönetmeleri, maliyetleri ve giderleri bu kasalar üzerinden açık vermeden, borçlandırmadan yöntemine uygun bir şekilde yapılandırmaları zorunludur.
 
Hiçbir hastaya sağlığını geri kazanabilmesi için atılacak adımlarda belli bir maliyetten bahsedemezsiniz. Bunun getireceği baskı ve sıkıntı nedeniyle hastanın tedavisini terk etmesi, kendisine ve çevresine karşı ajitasyon oluşturması sebebiyle oluşacak kaosun büyümesi kaçınılmazdır.  
 
Bugün için tıp’ta etik yaklaşımların varlığını sorgulayanların bunları da göz önünde bulundurmaları gerektiğine inanıyorum.
 
Koca koca sınıflarda yetiştirilen çok sayıdaki tıp ve hemşirelik öğrencilerinin eğitim süreçlerinde kazanamadıkları etik duyarlılık ve yetersiz bilgi aktarımından bahsetmiyoruz bile. Bu bir başka büyük sorundur çünkü.
 
Görülen odur ki, artık sağlık sistemlerinin yeniden sorgulanması, olumlu yönde değiştirilmesi, maddi anlayıştan uzaklaştırılarak, tıbbın ücretsiz sağlık sunan bir alan haline dönüştürülmesi gerekmektedir. Bunları hayal gibi değerlendirenlerin, asıl bugün yaşadıklarımızın bir zamanlar hayal gibi göründüğünü hatırlamalarını isterim. Bozulmuş bir ülküdür, tıbbın paralı hizmet haline dönüştürülmesi…
 
Mesleğini severek, isteyerek yapan ve bu anlamda ciddi teşvikler gören hekimler ve hemşireler, hasta ile arasında maddi boyutun olmadığı bir ortamda görev yapma hakkına sahiptir. Her yıl boşa harcanan onca parayı ve israfı göz önüne aldığımızda bunların doğru bir biçimde yönetilmesi halinde sağlıktaki maddi boyut sıkıntılarının ortadan kaldırılmasının mümkün olabileceğini söylemek mümkündür.
 
Gelecekte etik ve ahlaki yönetim modellerinin bu konuda da büyük katkılar sağlayacağına inanarak; doğaya, insana, canlılara sevgi ve saygı dolu günler diliyorum.