Benim bilemediğim gibi, bu el’an dünyada tartışılmakta olan bir konudur. Yazı yazmak sanat olsa, tüm gazetecilere de sanatçı demek gerekir.

Benim kendi kişisel fikrimce Ayşe Arman,(kariyerinin ilk yıllarında) ve Ertuğrul Özkök (gezi notlarında ve yabancı bir diyarı tasvirinde) yazım sanatının şahikasında örnekler vermişlerdir. Diğer gazeteciler ise bir haberi kaleme aldıklarında ve bir yorum yansıttıklarında, bazı kalıpların içinde kalmış olabilirler. Bunlar sanat eseri olmayabilir. Nasıl ayırt edeceğiz?

Hayal gücüne de dayansa, yaşanmış bir öyküyü, doğuştan gelen bir yetenek ile allayıp pullayıp kağıda dökmek,aşağıdaki özelliklere sahip olmakla olur. Sanat ise bambaşka bir daldır.

Yazı yazmak için 5 ana koşul vardır:  

*YETENEK

*ZEKA

İSTEK/ ADANMA

ARAŞTIRMA VE OKUMA MERAKI  

DİSPLİNLİ ÇALIŞMA

*Bunlardan ilk ikisi Tanrı vergisi, diğerleri öğrenilebilir özelliklerdir. İlaveten YETENEK; çok çalışma ve azim ile yaratılabilir. YA DA ;

YETENEK ; vardır, gizlidir, derinlerde keşfedilmeyi bekler.

YETENEK; istekli çalışma ve kararlılıkla ve daha da önemlisi hevesle, yaratılabilir.

DİSİPLİNLİ ÇALIŞMA ise; bir nebze diğer şıklara bağlıdır. Söz konusu çalışma isteği içten gelen, durdurulamayan, engellenemeyen bir arzu halinde değilse, diğer hiçbir şıkkın da geçerliliği kalmaz.

‘’ Benim ailem TSM ne çok meraklı idi. Dedem keman çalar, akşam saatlerinde bir araya gelip meşk ederdik. Ankara’da haftada bir gün mutlaka müzik hollere gider, fasıl dinlerdik. O nedenle benim repertuarımda 1000 e yakın- çoğu klasik- eser vardır. Ailede her birimiz şarkı söylediğimiz halde, billur sesli kimse yoktu.  

Çok yıllar önce sevgili babam bir içki muhabbetinde, ailecek çok sevdiğimiz MUSTAFA SAĞYAŞAR beye sormuş:

- Ses eğitilebilir mi? Her isteyen şarkı söyleyebilir mi?  

Yanıtı kesin olmuş üstadın:

- Evet. Azim ve çok büyük bir istek duyan kişi , iyi bir eğitimle güzel şarkı söyleyebilir.''

Sanat öğrenilmez. İçinde CEVHERİN varsa ve doğuştan geliyorsa, beslenir, sanatçı olunur.

Buna çok hevesi olup da doğuştan bir kaynağı olmayanlar, zamanla eğitilir, öğrenir, aşama da kaydeder, hatta üretim de yapar, sergi de açar, şarkı da söyler ama sanatçı; yani yaratıcı olamaz