Bilim insanları 'Arap Kültürünü' çağa uyan aydınlık bir kültür ve gerçek Müslümanlık olarak düşünmüyor.
Örneğin; Osmanlı padişahlarının eşleri, kızları, haremlerindeki kadınları ve o dönemin sarayda yaşayan kadınların hiçbiri özel tesettür içinde değilmiş nedense? 
Bizde bu kültürü din sananlar çocuklarına anlamlı diye düşündükleri ya da öyle sandıkları bazı isimler koyuyorlar.
Arapçada dördüncü anlamına gelen Rabia ismi buna bir örnek. Araplar kız çocuklarını insandan saymadıklarından onlara isim vermez numara verirlermiş.
Bir başka örnek de 'Vahide' ismi. Yine Araplara göre birinci anlamına geldiği için ilk doğan kız çocuğuna verilen isim olmaktaymış.
Dünya kurulduğundan bu yana kız çocuklarını diri diri toprağa gömme kültüründeki tek millet Araplarmış. 
Tefecilik yapanlar kızlarına, eşlerine sahip çıkıp onları ellerine düşürmesinler diye nasıl bir kültür ve önlem ise bu(!) yeni doğan kız çocuklarını diri diri toprağa gömerek koruduklarını sanmışlar bir zamanlar. 
Arapların böylesine zalim, acımasız ve cahil yaşadıkları o dönemlerde Orta Asya'da yaşayan Türkler ne yapıyorlardı? 
Eşlere, kız çocuklarına değer veren, onları önemseyen Türkler tek tanrılı dine sahip bir milletti.
Eski Türklerde namussuzluk nedir bilinmediğinden bu sözcük yoktur onlarda. Parayla vücudunu satan kadın eski Türklerde olmadığından o..... kelimesinin Arapça ya da Farsçadan dilimize geçtiği belirtilmektedir araştırmacılar tarafından.
Ayrıca kadını döğmek Türklerin Arap kültürüyle tanışmasından sonra yaşamlarına girmiştir.
Cengizhan'ın tarihe geçen eşi için söylediği şu sözleri de o dönem Türklerde kadına verilen önemi ve değeri göstermiyor mu?
''Ben sizin Han'ınızım, bu da benim han'ım...''
Arapların dini uyanma ve sorgulama aracı olarak değil, uyuma ve susma aracı olarak kullanmaları en zayıf noktalarıdır.
Bu özelliklerinden en çok yararlananlar küresel emperyalistler olduğu için İslam'ın İslam'la vurulması, yok edilmeye çalışılması bugün de tüm hızıyla devam ediyor.
Araplar başta olmak üzere birçok Müslüman ülke geri kalmış ve kullanılan ülke durumundalar. Bunu ayarlayan ve planlayan birtakım dış güçler var.
Arapların ve bazı İslam ülkelerinin kültür saydıkları bir başka özellikleri de bağnaz kişilik yapıları.
Resme, heykele, her türlü güzel sanatlara, aydınlık ve ışığa karşıdır bunlar.
Ancak!
Saraylarda, çok pahalı villa ve sitelerde oturmayı, lüks arabalara binmeyi, yatlarda yaşamayı, günlerini gün etmeyi çok iyi biliyorlar...
Ne yaman bir çelişki?..
Arap ülkelerinde çok yoğun yaşanan ve İslam dünyasını batıran 'Günah İşleme Özgürlüğü' kültürü uygulandığı her Müslüman ülkeyi bugün yangın yerine çevirmiş durumda.