Ohrid gölünün kıyısına parelel, sabah ışıkları vururken yola koyulunur. Amaç; gölün ve su kaynaklarının koruyucusu azizi NAUM’un manastır yerleşkesini gezmektir.

Küçük, şirin köylerin arasından, vahşi bir orman ve nihayetinde harika peyzaj çalışmasıyla, akan kaynak sularında yeşeren nilüferler sizi karşılar, aziz Naum manastırında..

Sarı Saltuk efsanesini burada da görmek mümkündür. Aslanlı Çeşme'den akan su, Bektaşi felsefesine sıkısıkıya bağlı Osmanlı Türkmen boylarınca yıllarca adak için kullanılmıştır burada...

İşte tek tanrılı dinlerin buluşma yeridir burası.Birinin gücü azalınca diğeri bayrağı devam ettirir. Ohrid ve civarında yapılan 365 kilise, şapel Hristiyan mabedi bunun adeta kanıtıdır. Manastırın deniz kenarında kaynak suların çıktığı mekan; hayatınızda göreceğiniz en temiz kaynaklar arasındadır. Bir Türk kahvesi ve küçük lokum tadımından sonra, istikamet Enver Hoca'nın ülkesi Arnavutluk'tur.

Makedonyayı bitirmeden, Ata'mızın eğitim aldığı Manastır şehri, yeni akımda eklenen destinasyon olarak öne çıkar. Bence de mutlaka görülmesi ve tarihin bu ülkede adından bile bahsedilmeyen Resneli Niyazi beyi anlatmak için fırsat doğurduğu bir yerdir. Balkan kahramanı, yiğit Arnavut asıllı bir Osmanlı askeri Niyazi bey… Son zamanlarda Balkan göçmenlerini aşağılamaya çalışan malum iktidar yalakalarına anlatılacak yüzlerce Balkan evladı çıkmıştır bu coğrafyadan ve de Kurtuluş Savaşı'na yön veren isimler olmuştur. 

Naum sınır kapısından Ohrid gölünün Arnavutluk tarafına geçilir, göl 2 ülke arasında sınırdır ayrıca... Sizi, mana veremediğiniz Komünistlerin azizi Enver Paşa’nın betondan yapılmış sığınma kabinleri (BUNKER) karşılar. Ülke fakir, sadece yurtdışında çalışan gurbetçilerinin getirdiği yatırımlarla ayakta kalmaya çalışan bir görünüm verir. Göl boyunca balık satmaya çalışan insanları, eşeğinin üzerinde ot getiren Arnavut köylülerine ve araba yıkayan küçük işletmelere şahit olursunuz. 41 yıl demir yumrukla ülkesini yönetmiş, ateizmi anayasaya ekletmiş bir kişiliktir Enver Hoca. Adeta ülkeyi kendi ideolojisine kurban etmiş, bütün dini mabetleri kapatmış ve kendi içine korku paranoyasıyla hapsetmiştir. Elbasan'dan geçerken, Osmanlı'ya verilen paşalar ve eğitim kalitesi düşündürür adeta insanları. Arnavutlar balkanların en eski yerli halkı İLİRYALI'lardır. Onun için inatçı, kuvvetli, onurlu, aynı derece sadık insanlardır.

Ülke adeta Bektaşi tekkesi cennetidir. Tiran otoyolunda Palmonova'da bir Elbasan tava yiyip, triliçe mutlaka tatmanızı salık veririm. Tiran’a varışta, elçiliğimizin de olduğu mahalleden şehir merkezine inerken bu kadar Bunker’in niye yapıldığını sorgularsınız adeta. Derken karşınıza devasa bir cami inşaatı çıkar (şu an bittimi bilmiyorum). Sizden alınan vergilerin hoyratça nasıl harcandığına bir kez daha sitem etsenizde, nafiledir. Tika öncülüğünde restore edilen Osmanlı eserlerini alkışlayan ben, başka bir ülkeye bizim paralarımızla dini herhangi bir mabetin yapılmasına karşı olduğumu söylemeden edemeyeciğim. İskender Bey meydanı yeni düzenlemesiyle sizi karşılar. Enver Hoca'nın Anıtkabir'i bu gün Arnavut gençliğinin; kaykay yaptığı, grafiti müzesi olmuştur adeta. Bu çakma komünistin naaşıda köyüne götürülmüştür. Tiran kent olarak çok cezbedici niteliğe haiz olmasada birkaç saat fotoğraf molası için idealdir. Ulusal müze,hacı Edhem Camii, İskender Vey Anıtı görülecek yerler arasındadır.

Günün sonuna doğru İşkodra’ya doğru hareket edilir. Yol boyu yaşanılan trafik kaosu, kuralsız sürücüler sanki kendi ülkenizde gibi hissettirir. Arnavutluk çok güzel bir ülke olmasına rağmen, gerçek bir ideolojinin çok kötü uygulanması sonucunda içinden çıkılmaz sorunlar yumağıyla boğuşmaktadır. İşsizlik, rüşvet, yolsuzluk, yeraltı dünyasının kirli ilşkileri gibi. Osmanlı'nın en sadık askerleri ve yöneticileri bu coğrafyalardan çıkmışlardır. Kültürümüzdeki izleri küçümsenmeyecek derecede değerlidir.

İşkodra; Boyana ve Drin nehirlerinin buluştuğu, ıhlamur kokularının havaya yayıldığı, nilüferlerin adeta yarıştığı bir balkan coğrafyasıdır. Gelecek hafta, İşkodra-Karadağ-Dubrovnik güzergahını paylaşmak arzusundayım.

Kalın sağlıcakla.