EGE MECLİSİ - Türkiye'de, 3-9 Kasım tarihleri her yıl "Organ ve Doku Bağışı Haftası" olarak kutlanırken, 30 bin hasta nakil için her gün, belkide her dakika gelecek umutlu bir haberi bekliyor. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da, dünyada ve ülkemizde milyonlarca insanın sağlığına kavuşmak için organ ve doku nakli beklediğini belirterek herkesi bağışçı olmaya davet etti. 

 

Türkiye'de organ ve doku nakli bekleyen 30 bin hasta bulunurken, bağışçılarda yıllara göre artıyor. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi Organ Nakli Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin önemine dikkat çekerek, herkesi bağışçı olmaya çağırdı. 

Budak, merkezin organ naklinde dünyanın söz sahibi olan merkezlerinden birisi olduğunu ifade ederek, merkezde yılda ortalama 100 böbrek nakli, 100 karaciğer nakli, 10 - 15 arasında kalp nakli, iki akciğer nakli, 200’e yakın kornea nakli gerçekleştirildiğini ifade etti. Budak,"Ayrıca hastanın ihtiyacı durumunda merkezimizde çoklu organ naklini de gerçekleştirebiliyoruz. Yurt dışından pek çok ülkeden sağlık turizmi kapsamında organ ve doku nakli için hastanemizi tercih eden hastalar mevcut. Alanlarında en seçkin cerrahlarımızla organ ve doku naklinde öncü bir kurum olmaya devam edeceğiz. Bugün pek çok insan yaşamını sürdürebilmek için doku ve organ bekliyor. Bu kişiler bizlerin yakını veya bizzat kendimiz de olabiliriz. Dolayısıyla ülkemizdeki donör adayı sayısını artırmamız gerekiyor" dedi. 

 

"Türkiye’de 30 bin organ ve doku nakli bekleyen hasta yaşamaktadır" 

Organ bağışının önemine vurgu yapan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve aynı zamanda Ege Üniversitesi Organ Nakli Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kutsal Turhan ise, "Organ ve doku nakli; tedavisi sadece nakil ile mümkün olan organları hasar görmüş hastalara büyük umut ışığı olmaktadır. Organ nakli konusundaki bilinç son yıllarda oldukça artmasına rağmen, tüm Dünya’da ve Türkiye’de organ nakli bekleyen insan sayısı çok fazladır. Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, Türkiye’de 30 bin organ ve doku nakli bekleyen hasta yaşamaktadır. Dolayısıyla bahsedildiği kadar hasta yaşama tutunmak için bağışlanacak bir organa ihtiyaç duymaktadır" dedi. 

Organ naklini tedavisi tıbben mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya kadavradan alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesi olarak tanımlayan Prof. Dr. Kutsal Turhan, günümüzde; karaciğer, böbrek, kalp, akciğer, ince bağırsak, pankreas, kornea ve diğer kompozit dokular gibi birçok organ için nakilin mümkün hale geldiğini belirtti. Organ nakli sisteminin Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ulusal Koordinasyon Sistemi (UKM) tarafından kontrol edildiğini, sisteminin 9 bölgeye ayrılmış olduğunu ifade eden Prof. Dr. Turhan, "Her bölgede, Bölge Koordinasyon Merkezleri bulunuyor. Bu merkezler, 7 gün 24 saat çalışmalarına devam ediyor. Ulusal Koordinasyon Merkezleri, ulusal ve acil bekleme listesi oluşturmak, organ veya doku alım ekiplerinin iller arasındaki ulaşımlarını temin etmek ve bölge merkezleri arasındaki koordinasyonu sağlamak gibi görevler yapıyor" diye konuştu.