İZMİR’de, ceza avukatı Abdi Yaşar, tutuklu bulunan müvekkili ile duruşma öncesi savunma hazırlamak için gittiği cezaevine, yanında götürdüğü klasörün 'silah' sayıldığı gerekçesiyle alınmadığını öne sürdü.  Müvekkiliyle görüşmesinin 3 saat engellendiğini söyleyen Yaşar, "Dosya klasörü, kesici alet, silah sayılıyormuş. Ancak bu konuda herhangi bir yasal madde yok. Bana uygulanan tavır tamamen keyfidir" dedi.

Avukat Abdi Yaşar, iddiasına göre İzmir 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan müvekkili K.A. ile duruşma öncesi savunma hazırlamak için görüşmek istedi. Cezaevi girişinde Yaşar'a elindeki klasörün 'delici, kesici alet ve silah' sayıldığı gerekçesiyle içeri alınamayacağı söylendi.  Avukat Yaşar, duruma, daha önce defalarca aynı tipte klasörle cezaevine girdiğini söyleyerek, karşı çıktı. Ardından da cezaevi müdürüyle görüştü. Cezaevi müdürü, talimatı kendisinin verdiğini ve klasörle cezaevine giremeyeceğini söyledi. Böyle bir yasal düzenleme olmadığını, bunun keyfi bir uygulama olduğunu belirten avukat Yaşar'a, cezaevi müdürü iddiaya göre, "Burada müdür de savcı da kral da benim" yanıtını verdi.

TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE DOSYAYLA İÇERİ GİRİYORUZ'

Müvekkiliyle görüşmesinin keyfi uygulamalarla engellediğini ve yaklaşık 3 saat boyunca cezaevinde bekletildiğini öne süren avukat Yaşar, şöyle konuştu:

"Müvekkilimle duruşma öncesinde görüşmek için cezaevine gittim. Ancak elimdeki dosyanın kesici alet, silah sayıldığını söyleyerek beni içeri almadılar. Ben de müvekkilimin savunmasını hazırlayacağımı ve dosyayla girmem gerektiğini söyledim. Müdür beyin talimatı olduğunu söylediler. Müdürün odasına gittim. Durumu anlattım. Müdür bey ise talimatı kendisinin verdiğini söyleyip, "Burada müdür de, savcı da kral da benim" dedi.

Bu uygulamanın keyfi olduğunu söyleyip, odadan çıktım. Müdürün odasından çıktıktan sonra göz kaydımı sildiler. Oradaki görevli, ‘Müdür beyin kesin talimatı var, bu cezaevine Avukat Abdi Yaşar giremez’ dedi. Görevliler beni engellediler. Tam üç saat boyunca beni beklettiler. Durumu Cumhuriyet Başsavcımıza ve İzmir Barosu’na ilettim. Onlar da ilgilendiler. Üç saat sonunda dosyasız bir şekilde içeriye girdim. Kanunsuz iş yapan, kendini kanundan üstün gören, avukatlara böyle davranan bir müdürün böyle bir görevde olmasının hem devletimize hem de vatandaşlara sıkıntı olacağını düşünüyorum."

'SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK'

Olayla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden Yaşar, "Ben o cezaevine de Türkiye’nin her yerindeki cezaevlerine de bu dosyayla girdim. Bana yapılan tamamen keyfi bir uygulamadır. Ben ve İzmir Barosu bu olayla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Bu dosyanın nasıl silah sayıldığının açıklamasını istiyorum. Yetkililere de sesleniyorum, biz hepimiz kanun adamıyız. Kanun dışına da çıkmadık. Kendimize ayrıcalık da istemedik. Ama böyle keyfi bir uygulama ile karşılaştık. Yetkili mercilerden gereğinin yapılmasını istiyorum" dedi.

BAKANLIKTAN AÇIKLAMA

İZMİR'de, geçen 24 Aralık'ta ceza avukatı Abdi Yaşar'ın tutuklu müvekkiliyle birlikte duruşma öncesi savunma hazırlamak için gittiği cezaevine yanında götürdüğü klasörün iddiaya göre 'silah' sayıldığı gerekçesiyle alınmadığı haberlerinin üzerine Adalet Bakanlığı tarafından açıklama yapıldı. 'Klasör silah sayıldı, avukat cezaevine alınmadı' haberlerinin gerçeği yansıtmağı belirtilen açıklamada şöyle denildi:

"Bazı basın yayın organlarında yer alan 'Klasör silah sayıldı, avukat cezaevine alınmadı' şeklinde yayınlanan ve gerçekleri yansıtmayan haberlerle ilgili kamuoyunu doğru bilgilendirmek açısından aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Ceza infaz kurumlarına girişte herkesin tabi olduğu kurallar vardır. Bu kurallar ilgili kanun, yönetmelik ve tüzüklerle net olarak belirlenmiştir. Haberde adı geçen avukat 24.12.2018 tarihinde İzmir 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna gelerek müvekkili ile görüşmek istemiştir. Adı geçen şahsın yanında getirdiği büyük klasörün içinde ve çevresinde bıçak büyüklüğünde kalın metallerin bulunması nedeniyle, güvenlik gerekçesiyle kendisine belgelerini koyabileceği ve içerisinde metal olmayan başka bir klasör verilmiştir. Kendisine ait dosyanın da çıkışta verileceği söylenmiştir. Ancak avukat ısrarla kesici ve yaralayıcı alet olarak kullanılabilecek metallerin olduğu dosyayı ceza infaz kurumuna sokmak istemiştir. Kurum personelinin kendisine güvenlik nedeniyle ilgili dosyayı içeriye alamayacaklarını belirtmelerine karşı, “Ben bu klasörü her türlü içeriye sokarım” diyerek tepki göstermiştir. Dolayısıyla basın ve yayın organlarında çıkan gerçeğe tamamen aykırı ve maksatlı bu ithamlar iftiradan öteye geçmemektedir. Adı geçen avukat hakkında ilgili kurum müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Kamuoyunun bilgisine saygı ile duyurulur."