İzmir Barosu'nun ekim ayında yapacağı başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun ikinci başkan adayı Av. Atalay Aksay, yönetim kurulu adaylarını tanıttı. Aksay, kendisinin aday olmasından sonra Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun bölündüğü yönündeki yaklaşımları kabul etmediklerini söyledi. İzmir Barosu'nu daha etkin bir çalışma düzeyine çıkarmak için aday olduğunu belirten Aksay, şunları söyledi:

 

"Bizim temel hedefimiz,  toplumu etkileyen, toplumu her anlamda olumsuz etkileyen olaylarda İzmir Barosu'nun mutlaka bir söylemi olmalıdır. Fakat bu söylemler, söylem aşamasında kalmayacak, mutlaka bir eylem planımızda olacak. Baroların 2008- 2010 döneminde olduğu gibi önce sivil toplum örgütleriyle yerelde çalışmaya başlaması gerekir. Daha önceki o dönemde İzmir Barosu yereldeki tüm sivil toplum örgütlerinin lideri durumundaydı. Önümüzdeki dönemde de amacımız yine İzmir Barosu'nun lider olmasını sağlamak olacaktır. Ulusaldaki süreçlere de müdahil olacağız. Herkes, 'İzmir Barosu'nun bu konudaki düşüncesi nedir' diye soracak. Ülkenin ihtiyacı olan bir kadroyla geliyoruz. Yeni bir döneme giriyoruz. Yeni dönemdeki bu kadro baronun genel siyasetine de yön verecek. Avukatın ve toplumun ihtiyacı neyse ona uygun yan kurullarla yönetim kurulu faaliyetlerini sürdürecek. Daha etkin bir sinerji ile çalışacağız. Hiçbir şekilde başkalaştırma, ötekileştirme olmayacak. Seçimden sonra bütün avukatlar, hizmet verilmesi gereken kişiler olacak. Biz bölünme sözünü kabul etmiyoruz. Aksine biz ayrıştırmak için değil, birleştirmek için geliyoruz. Baroyu yerelde avukatlar için aktif bir hale sokacağız. Biz daima birleştirici olacağız. Ulusalda takip edilen bir baro olmak istiyoruz. Yapacağımız açıklamalar diğer barolar için feyiz konusu olacak. Mevcut yönetimden devam eden üç kişiyiz. Bugüne kadar hiç sinmedik, bundan sonrada kimse sinmemizi sinmesin. Biz toplumun vicdanın zedeleyin her konu da İzmir Barosu ilk önce müdahale etmeyi amaçlamaktadır."