Koronavirüsün tüm dünyayı nasıl etkilediğini hissederek yaşadık. Ülkelerin gelecekleri ve ekonomileri yeniden şekil aldı. İnsanların hayat tarzlarına yeni alışkanlıklar dahil oldu. Dünyada koronadan önce ve koronadan sonra olmak üzere yeni değerlendirme olgusu ortaya çıktı. Virüs çok sayıda insanımızı aramızdan ayırdı. Bu olay yaşayan kuşakların ilke defa gördüğü bir salgındı. İlk zamanlar ne yapacağımızı bilemeden yaşadık. Sonraları tecrübe kazandık. Aşıların ortaya çıkmasıyla nefes alır olduk. Çok sıkı tedbirler 2 senenin sonunda terk edildi. Normal hayata dönmeye çalıştık. Aslında hemen de döndük. Acaba her şey normale dönmüş müydü? Yoksa hala tehlike devam ediyor mu? Bilim insanlarına göre tehlike yeni varyantlarla devam ediyor. Sonbahar aylarında vaka sayıları yeniden artışa geçecek yorumları yapılıyor. Umarım olumsuz bir tablo ortaya çıkmaz. Özellikle Omicron'un BA.4 ve BA.5 varyantları konusunda özel uyarılar yapılıyor. En hassas konu ise bu varyantlara karşı koruma sağlayacak aşıların Türkiye'ye getirilmesi ve hizmete sunulması. Aşıların önemini geçen yıllarda daha iyi anladık. Aşı bu işin tek çözüm seçeneği. Artık bunu tartışmaya bile gerek yok. 

GÜNLÜK ARTIŞ 40 KATINA ÇIKTI!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son yaptığı açıklamada günlük vaka artışının 40 katına kadar çıktığını açıkladı. Umarım bu yeni salgın sürecini ülke olarak hafif atlatırız. Ama bazı tedbirlerin geri gelmesi şart görünüyor. Bayram tatili sonrası vaka sayıları 16 binleri aşmış durumda. Maske kuralı tamamen yok oldu. Hastanelerde bile maske takan yok gibi. Toplu ulaşım bulaşma anlamında büyük sıkıntı yaratmaya devam ediyor. Avrupa'da vakalar her geçen gün artıyor. Komşumuz İran, salgında 7'nci dalgayı yaşıyor. Günlük vaka sayıları 5 binin üzerinde. Acil olarak yeni varyantlara uyumlu aşıların ülkemize getirilmesi şart. Tek çare aşı. Başka çare yok. 

Son cümle: "Salgın tehlikesi geçmedi. Bireysel olarak kurallara uymaya devam etmeliyiz. Her şeyin başı sağlık. Ötesi yok..."