Şirin Payzın'ın sorularını yanıtlayan Numan Kurtulmuş Gülen'in iadesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

"Fetullah Gülen'in iadesine ilişkin bugün önemli bir görüşme oldu. ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile görüştü. Görüşmenin içeriğine yönelik açıklama yapılmadı. Bunu biz iade konusunda Hükümet'in talepleri konusunda yeni bir adım olarak değerlendirmeli miyiz?" şeklindeki soruyu, Kurtulmuş şöyle yanıtladı:

"Ne konuşulduğu detayını bilmiyoruz ama şunu bir kere görmemiz lazım: ABD'nin siyasi karar vericileri bizim bu konudaki kararlılığımızı, sadece Hükümet olarak değil millet olarak kararlılığımızı çok ciddi şekilde görmüş oldular. Her vesileyle, biz de 5-6 günlük ABD ziyaretimizde, bütün resmi görüşmelerimizde, bütün diğer görüşmelerimizde Sayın Cumhurbaşkanımız ABD Başkanıyla yaptığı görüşmelerde her vesileyle, her seviyede şunu söylüyoruz. Aramızda karşılıklı suçluların iadesi anlaşmasının gereği Gülen'in iadesini gerektirir. Ya bu adamı iade edin, 'Efendim bu hukuk süreci alacaktır' diyorsanız buna da saygı duyarız, o zaman bunu orada tutuklayın ki mahkeme devam edene kadar bu tutuklu olarak yargılanmaya devam etsin.

Bu konudaki taleplerimizi sürekli yineliyoruz. Türkiye bu konudaki dosyalarını ABD'ye göndermiştir. Karşılıklı olarak birleşmiş ortak komite çerçevesinde toplanılması, konuşulması, bu bilgilerin, bulguların değerlendirilmesi söz konusudur. Bunlar değerlendirilecektir. Bizim bu süreçte ABD'den istediğimiz şey şu, ısrarla söylediğimiz şu: 'Bizim için aslolan zaman... Mümkünse yarın sabah bize iade edin ama bu siyasetçilerin işi değil, bir hukuk işidir, evet bunu da kabul ederiz ama o zaman ABD siyasetçileri olarak, yöneticileri olarak niyet beyanınızı görmek isteriz. Çok açık bir şekilde siz Fetullah Gülen'in kişisel olarak ve FETÖ terör örgütünün bir örgütsel yapı olarak Türkiye'deki darbe teşebbüsünün arkasında olduğunu gösterecek birtakım adımları atın. Bunlar en azından siyasetçilerden beklediğimiz, 'evet Türkiye'de ciddi bir darbe teşebbüsü olmuştur, Türkiye demokrasisi halkın dirayetiyle, ferasetiyle millet tarafından korunmuştur, bu işin arkasında da bu adamların olduğu yönünde iddialar vardır, bunları değerlendiriyoruz."

ABD Büyükelçisi Bass'ın ziyaretinin bu anlamda değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğünü aktaran Kurtulmuş, "Anlaşılıyor ki FETÖ'yle ilgili konuşulmuştur. Bu dosyanın gereğiyle ilgili konuşulmuştur. Bununla ilgili Türk tarafının talepleri bir kere daha kendilerine ifade edilmiştir diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.

"Sizin tam olarak ABD'deki siyasi iradeden görmek istediğiniz yanıt ne? Yarın itibariyle ne yaparlarsa, Washington bizi dinledi ve kıpırdanmaya başladı dersiniz?" şeklindeki soruya ise Kurtulmuş, şöyle cevap verdi:

"Bir kere maalesef görmediğimiz ve Türkiye halkını o anlamda da ciddi şekilde rahatsız eden husus, özellikle ABD'deki üst düzey siyasetçilerden bu konuda çok ciddi tepkilerin gelmediğiydi. Mesela o geceyi hatırlayın, darbenin olduğu anda BM, birkaç saat içinde BM'den gelen cevap Türkiye bakımından son derece olumluydu ama aynı şeyi dost ve müttefik ülkelerimizden beklerdik.

ABD'den beklerdik, diğer dost ülkelerden beklerdik. Son derece gecikmiş olan tepkiler verildi. Sayın Biden'in gelmesi ve buradaki basın toplantısında 'Keşke daha önce gelseydik' ifadeleri bu anlamda aslında bu gecikmiş desteğin, Türkiye demokrasisine verilen gecikmiş desteğin bir yerde de itirafı anlamına geliyor. Şimdi demek ki madem ortada gecikmiş bir destek varsa bizim ABD'li dostlarımızdan, ABD'li yöneticilerden beklediğimiz bu süreyi biraz, mümkün olduğu kadar hızlandırmak ve bu anlamda desteği hem Türkiye ekonomisine destek anlamında hem Türkiye'nin meşru seçilmiş Cumhurbaşkanı ve seçilmiş hükümetine karşı destek anlamındaki adımlarını hızlı bir şekilde tamamlamak, bu ziyaretler buna vesile oluyor ama aynı zamanda da FETÖ'yle ilgili ve Fetullah Gülen'in şahsıyla ilgili dosyanın hızlı bir şekilde değerlendirilmeye alınması yönünde de birtakım adımların atılması ve birtakım demeçlerin verilmesi. Biz de biliyoruz ki siyasetin işi başka, yargının işi başkadır. Biz Amerikalı siyasetçilerin Amerikan yargısına karışmasını söylemiyoruz ama burada en azından bir niyet beyanıyla, FETÖ'nün bu işin arkasında olduğunu ihsas ettirecek sözleri, davranışları ortaya koymaları bizim müttefik olarak beklentimizdir. Bu da Türkiye'nin en tabii hakkıdır diye düşünüyorum."(internethaber)