Türk Edebiyatının usta yazarlarından biri olan 84 yaşındaki Muzaffer İzgü, dün akşam saat 20.15 sıralarında İzmir'in Karabağlar ilçesindeki evinde yaşamını yitirdi. Yaşanan acı kaybın ardından İzgü'nün oğlu Ahmet Şahin İzgü büyük üzüntü yaşadı. Türk Edebiyatının, gülmecenin son üçlüsünü kaybettiğini belirten Ahmet Şahin İzgü, "Türk okurunun başı sağ olsun. Son günlerini acısız geçirdi, gelini, torunları, torununun çocuğu ve ben hiç başından ayrılmadık. Saçlarını okşaya okşaya, terlerini sile sile, ihtiyaçlarını gidere gidere hiçbir şeyini eksik bırakmadık. Hep okuyucularından bahsetti, onlara bol bol okumalarını diledi, devam etsinler dedi" şeklinde konuştu.

 

"84 yaşında hangi ilacı kabul etsin"

Ağustos ayının ilk haftasında İzmir Katip Çelebi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan İzgü, kanser hastası olduğunu öğrenmişti. Muzaffer İzgü'nün tedavi olmayı kabul etmediği iddiasını yanıtlayan Ahmet Şahin İzgü, "Yaş 84 hangi ilacı kabul etsin, gecikmiş zaten bir kaç organını sarmış, ne yapabilirdi ki" ifadelerini kullandı. 

Babası Muzaffer İzgü'nün sağlık sorunları nedeniyle mi yazmayı bıraktığı sorusuna ise İzgü, "Babam üç nesil yetiştirdi. Babalar, çocuklar ve torunları okutabilen bir yazardı. Tahminen 10 milyon okuyucusu vardı. Türkiye'de her 8 kişiden 1'i okudu ve okutacak. Annemi kaybettikten sonra yazma konusunu bir kenara bıraktı. Şimdi sevgili eşine kavuştu ama bizleri yoksun, mahrum bıraktı. Türk okurlarının başı sağ olsun" dedi.

 

"Eşinin vefat etmesi, Muzaffer ağabeyi çok etkiledi"

Muzaffer İzgü'nün yakın dostu olan Gazeteci-Yazar Bekir Yurdagül, aileyi acılı gününde yalnız bırakmadı. İzgü'nün hayatını kaybetmesinin kendisini çok etkilediğini ifade eden Yurdagül, İzgü'nün neden tedavi olmadığı hakkında açıklamalar bulundu. İzgü'nün çocukları ve doktorlarının verdiği bir karar olduğunu belirten Yurdagül, "İlaç alması daha büyük eziyete yol açardı kendisine ve mümkün de değildi. Yani yaşı 84'ü bitirmek üzereydi. Dolasıyla doktorların kararıydı, yani bırakın da beni tedavi etmeyin böyle bir şey yok yani, öyle bir şey söz konusu değil. Ama sonuçta hekimlerin bir kararı vardı. Ağzındaki dişleri kendi dişleriydi, son derece bakımlı, dikkatli ve özenliydi. Ama Gülser ablanın gidişi 61 yıllık hayat arkadaşı, eşi demiyorum ben. Ben böyle bir şey görmedim, o sevgilisiydi. Gülser ablanın gidişi Muzaffer ağabeyi çok etkiledi" diye konuştu.

"Yanında çocuk varsa sizi duymazdı"

Ünlü yazarın çocuk sevgisinden bahseden Yurdagül, Muzaffer İzgü ile yaşadığı bir anısı şöyle paylaştı:

Bir gün Muzaffer ağabeyle sözleştik, görüşmeye gittim. Yanında dikiliyorum, 25-30 dakika dikildim. 'Geldin mi Bekircim, ne zaman geldin' dedi Muzaffer ağabey dedim, 20-25 dakikadır buradayım dedim. Niye görmüyor biliyor musunuz, yanında çocuklar var çünkü. Bir çocukla muhabbet ediyorsa, onun elini sıkıyorsa elini öptürmezdi elini sıkardı ve onursal eşitliğe çok dikkat ederdi. Çocukla onursal eşitti Muzaffer ağabey, çocuğun elini sıkar ve bütün dikkatiyle dinlerdi. Çocuk varsa yanında sizi duymazdı Muzaffer ağabey. Yarım saat oldu ben seni izliyorum burada dedim. 'Hadi gel, hadi gel' dedi.

 

Son günlerini odasında geçirdi

Öte yandan, Ahmet Şahin İzgü, babası Muzaffer İzgü'nün son günlerini odasındaki eserleri, kütüphanesi ve ödülleriyle geçirdiğini belirtti. Çocuklara düş kurduran yazar Muzaffer İzgü'nün cenazesi, Pazartesi günü (yarın) İzmir Alsancak’ta bulunan Hocazade Camii’nden öğleleyin kılınacak namazı ardından toprağa verilecek. İzgü, 2016 yılında kaybettiği eşi Günsel İzgü’nün Doğançay Mezarlığı'nda bulunan kabrinin yanına defnedilecek.(İHA/DHA)