(Eral Aytemiz/EGE MECLİSİ)-Zeytinyağlı Restoran ve Buca Leman Kültür İşletmecisi İlhan Kayaönü ile 1 yılı aşkın süredir kapalı olan işletmelerin yaşadığı sorunları konuştuk. İşte İlhan Kayaönü ile gerçekleştirdiğimiz röportajdan öne çıkan kısımlar…

Pandemi sizi nasıl etkiledi? 

(İlhan Kayaönü)-Pandemi döneminde Zeytinyağlı yemekler hazırlayıp sattığımız restoranlarımızın Karşıyaka ve Gıda Çarşısı şubelerini kapattık. Şu anda Alsancak'taki zeytinyağı ile Leman Kültür’ü işletmeye devam ediyoruz. Mekanlar üçüncü kez açılıp kapandı. Zaten açılan aralarda da saatlerden dolayı talepler azalmıştı. Bizim burada bir avantajımız bahçemizin çok büyük olması. İnsanlar pandemi sebebiyle açık alanlarda ve daha az kalabalık gruplarla oturmayı tercih ediyorlar. Hiçbir destek görmedik. 

Peki sizce sektörünüz için ne gibi bir alternatif sunulabilirdi? 

(İlhan Kayaönü)-Sağlık, tabii ki de önemli ama eşitlik olursa bu itirazlar olmazdı. Örnek veriyorum; Göztepe'de çimlerin arasında insanlar oturuyorlar, içeceklerini içiyorlar ama karşıdaki kafelerde oturmak yasak. Uçakta, otobüste mesafe yok ama kafelerde var. Geçen gün çiğköfte işi yapan bir kadının röportajını okudum çok güzel bir şey söylüyor; “Ben hazır çiğköfte satıyorum, benim müşterilerim burada 3 dakika duruyor ama butikte yarım saat vakit geçiriyor.”

Hiç olmazsa bahçesi olan mekanlar insanlara hizmet verilebilirdi ama onun yerine diyorlar ki, “Hepsini kapatın.” Tamam kapatalım. Ama devlet vergisini, stopajını almaya devam ediyor. Belediye açık olsan da kapalı olsan da çevre temizlik vergisi alıyor. Banka borç istemeye devam ediyor. Onlar dükkanı kapatmıyor. 

Çalışana yardım yapılıyor ama o da ona yetmiyor, işverenden istiyor. İşverenin geliri yok. Bir buçuk yıldır her dükkan açıp kapattığımızda bir ton masraf kalemimiz çıkıyor. Leman Kültür'den örnek vermek gerekirse; bizim etimiz 48 saatte marine oluyor. 48 saat sonra etlerimizi servis ediyoruz. Pazar günü haber veriyorlar, Pazartesi aç ya da kapat. Böyle bir sistem yok. Devlet büyüklerimiz bence bu anlamda bu sektörü hiç tanımıyorlar. Bir restoran akşam haber verilip sabah açılamaz. Elemanları işsiz kaldığı için memlekete gitmiş olabilir. Dükkanı temizlenecek. Mutfak düzeni alınacak, hazırlık çalışmaları yapacak. Onlar pazartesi aç diyor, biz çarşamba zor açabiliyoruz. Bu şekilde birkaç ay daha devam ederse hem maddi hem manevi olarak artık açmak istemiyoruz. Kendi sektörüm için söylüyorum. Birçok insan artık bu sektörlerden ayrıldı. Çok iyi bir barmen olsa da artık bu belirsiz ortamda çalışmak istemiyor. “Ben fabrikada işçi olarak işe girdim” diyor. Bir barmen kaç senede yetişiyor? Bu sefer mekanlarımız açıldığı zaman biz ne yapacağız? 

İLHAN KAYAÖNÜ HAKKINDA 

(İlhan Kayaönü)-1978 doğumluyum. 18 yaşında İngiltere'ye gittim. Liverpool Üniversitesi'nde işletme okudum. Arkasından Türkiye döndüm. 10 sene kadar İngilizce öğretmenliği ve dershane yöneticiliği yaptım. Dershanelerin kapanacağı dönemde biz de kapattık ve zeytinyağlı yemekler sattığımız bir restorana başladık. İlk şubemizi Karşıyaka'ya, ardından Gıda Çarşısı’na ve Alsancak’a şubelerimizi açtık. Pandemi dönemine kadar devam ettik. Beraberinde Buca’da Leman Kültür Kafe’yi açtık. Açık, bahçesi olan 1675 metrekare bir yer.