İZSİAD düzenlediği çevrimiçi toplantıda siber güvenlik ve siber tehditler karşısında alınması gereken önlemleri konuştu. Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz’un katılımıyla gerçekleştirilen  "Siber Güvenlik” toplantısına İZSİAD üyeleri yüksek ilgi gösterdi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, internetin gelişimi ile dijitalleşmenin arttığını bu noktada veri güvenliğinin de ön plana çıktığını söyledi. Blokchain teknolojisinin de hayatımıza girdiği bir dönemi yaşadıklarını söyleyen Küçükkurt, “Bankacılık, veri transferi, bulut depolama, merkeziyetsiz ödeme sistemleri, kripto para sistemleri tamamı internet üzerinden işliyor. Bu noktada ticaret de yapıyorsanız, bireysel kullanıcı da olsanız veri güvenliği ve siber saldırılar hepimiz için önemli. Biz de bu konuda İZSİAD üyelerini bu toplantı ile bilgilendirmeyi hedefledik” diye konuştu.

“Bilgiyi korumak zorundayız”

Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz siber dünya ve tehditlerinin günümüzde son derece ciddiyetle ele alınan konular olduğunu ama siber güvenliğin yeni bir kavram olmadığını söyledi. 1970’li yıllardan bilim insanlarının yaklaşımlarını ve bilimkurgu kitaplarındaki kurguları internet dünyası öncesindeki yaklaşımlarını örnekleri ile anlatan Koltuksuz, bugün siber uzay dediğimiz alanı, donanım, yazılım, veriler ve insanın oluşturduğunu söyledi.

Ürettiğimiz devasa verinin insanın son 5 bin senede ürettiği yazılı bilgiyi artık iki günde bir tekrar üretilir noktada olduğunuzu hatırlatan Koltuksuz, “Büyük veri böylesi bir büyüklükte. Big Data’nın büyüklüğünün 2020 için 35 ZB olması beklenirken 59 ZB olduğunu gördük. Üssel biçimde büyüyor Big Data” dedi.

Buradan bilginin güvenliğinin ana konuyu oluşturduğunu ifade eden Koltuksuz, “En değerli varlık artık bilgiyse siber saldırılar da bu hedefle yapılacaktır ve yapılıyor” dedi. Siber suç tanımının BM eliyle yapıldığını, dar anlamda doğrudan bilgisayar sistemine yönelik girişleri, geniş anlamda ise bilgisayar yardımı ile ilişkili suçlar bu tanımı oluşturduğunu söyleyen Koltuksuz, “Suç tanımı yoksa ceza da yoktur. Ancak Türk Ceza Kanunu’nda bu tanımlar artık bulunuyor” dedi.

Siber terörizmi de anlatan Koltuksuz, “bildiğimiz terörist faaliyetlerin internet üzerine taşınmış halidir. Bu siber terörizm kapsamına giriyor” dedi. Siber savaşı da irdeleyen Koltuksuz, “Ukrayna’da fiziksel savaş başlamadan Ruslar Ukrayna’nın sistemlerine saldırılar başlamıştı. Bankalara, savunma sistemlerine saldırılar 10 gün öncesinde başlamıştı” diye konuştu.

Nasıl korunuruz?

Siber güvenliğin herkes için elzem olduğunu ve sistemlere sızma testleri, antivirüs programları, programların teyidi, siber güvenlik mimarisi inşasının gizlilik için alınması gereken temel önlemler olduğunu söyleyen Koltuksuz, “Siber Savunma Araçları konusunda uzman görüşü almak hele ki iş yerlerinde mutlaka elzem. Ancak eviniz ve cep telefonlarınız için de alınacak bazı önlemler bulunuyor” dedi.

Asla korsan yazılım kullanılmaması gerektiğine dikkat çeken Koltuksuz, “Antivirüsleri güncel tutmak, firewall kurmak ilk adımı oluşturuyor. İnternet bağlantısı da bu noktada önem arz ediyor” dedi.

Modem güvenliğine değinen Koltuksuz, “Modemlerin admin şifresini fabrika ayarlarında bırakmayın, değiştirin. Servis sağlayıcınızla görüşün, yaptırın” dedi.

Tehlikeli sitelerden örnekler veren Koltuksuz, “Ücretsiz film, müzik, kitap sunan torrent siteleri en başında geliyor. İndirilen film, müzik dosyalarının içine yerleştirilen zararlı yazılımlar bulunabiliyor. Oyun, kumar, porno siteleri de aynı şekilde son derece tehlikeli” diye konuştu.

“Çocukları bilgilendirin, yasaklamayın”

Bankacılık için kullandığınız telefon ya da bilgisayar ile bu sitelere kesinlikle girilmemesi gerektiğini vurgulayan Koltuksuz, “İlla girecekseniz karantina bilgisayarı veya telefonu kullanın. O telefon ve bilgisayar ile bankacılık, ticari faaliyet, kişisel hesaplarınıza giriş yapmayın” dedi.

Çocukların bilgilendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Koltuksuz, “Yasaklama değil bilgilendirme ve bilinçlendirme yapılmalı. Çocuklar ve ergenler bu sistemler içine doğdukları için son teknolojiye dair son derece bilgili. Ebeveyn olarak siz onlara teknolojiyi değil teknolojiyi kötüye kullanan insanların olabileceğini anlatmamız gerekiyor” diye konuştu.