8 Mart...
Kadınlarımızın günü.
Herkesten kutlama var.
Özel filmler hazırlanmış.
Özel çalışmalar yapılmış.
İçlerinde çok iyi olanlar var.
Belediye başkanları filmlerde oynamış.
Mesajlar verilmiş.
Oyuncu kadrosu geniş.
Belediye meclis üyeleri milletvekilleri.
Hepsi kadın üzerine mesajlar vermiş.
Hepsine teşekkür etmek lazım.
İnanmışlar emek harcamışlar.
Ben de bir mesaj vermek istiyorum.
Görevini yapmayan belediyelere.
Kanunu uygulamayan başkanlara.
Takibini yapmayan siyasilere.
Kadın Sığınma Evleri...
Nüfusu 100 binin üstünde olan belediyeler...
Kadın Sığınma  Evi açmak zorunda.
Kanun böyle emrediyor. 
25 Kasım 2019.
Bayraklı Belediyesi bir haber geçti.
"Merkezde Kadın Sığınma Evi olan tek ilçe belediyesi biziz".
İlk tepkim:"Aman Allah'ım" olmuştu. 
Araştırdım...
Merkezde Karşıyaka Belediyesi'ne ait sığınma evi görünüyor.
Eğer kapanmamış, kapatılmamışsa...
Görevini yapmayan belediyeleri açıktan yazıyorum.
Konak, Karabağlar, Buca, Torbalı, Çiğli, Gaziemir ve Bergama...
Kadın şiddetinin en fazla yaşandığı yer Konak ve Karabağlar.
Başkanlar yıllardır yapması gereken Kadın Sığınma Evlerini yapmıyor.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü.
Güllü açıklama yapmış:
"Belediyeler Kadın Sığınma Evi açmıyor.
Görevini yapmayan belediyeler ve başkanlar için mahkemeye gidiyoruz."
Vah Türkiyem, vah İzmir'im...
Diyecek söz yok.
Bir açık çağrıda bulanmak istiyorum.
İzmir'in iki kadın vekiline.
CHP'den Sevda Erdan Kılıç.
AK Parti'den Ceyda Bölünmez Çankırı.
Canan Güllü'yü yanınıza alın bunun hesabını sorun.
Kılıç, CHP'li belediyelere sorabilir.
Çankırı, Bakanlık düzeyinde takip edebilir.
Kanun uygulansın.
Belediyeler, Kadın Sığınma Evlerini açsın.
Kutlamalar en doğal  hak.
Zorunlu hizmetin üstüne işin şovu daha güzel olmaz mı?
Samimi kadın hakları savunucuları.
Bu yazıyı okuduysanız.
Oturduğunuz ilçe nüfusu 100 binin üzerindeyse.
Belediyenize arayıp sorun.
"Neden Kadın Sığınma Evi açmıyorsunuz?"