Başbakan Binali Yıldırım, Avrupa ülkelerinin anayasa değişikliğiyle ilgili Türkiye'ye yönelik tutumuna ilişkin, “Size mi soracağız? Siz oy mu vereceksiniz, oy hakkınız mı var? Bunun kararını 80 milyon vatan evladı verecek. Herkes yerini yurdunu bilecek. Onlara göre Türkiye hiçbir işi doğru yapmıyor, Türkiye gittikçe demokrasiden uzaklaşıyor. Onların anladığı demokratikleşme, gelişme; onlar ne söylerse, onlar ayağını kaldırdığında izine Türkiye’nin basmasıdır. Anladıkları budur” dedi. 

Başbakan Binali Yıldırım, İzmir temaslarının üçüncü gününde işadamları ve dernek temsilcileri ile buluştu. Kaya Termal Otel’de gerçekleşen buluşmaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, AK Parti İl Başkanı Bülent Delican, AK Parti İzmir milletvekilleri, iş dünyası,, dernek ve medya temsilcileri katıldı.

 

“2016 zor bir yıl oldu”

15 yıl boyunca milletten alınan güç ile memleketin her köşesini doğudan batıya, kuzeyden güneye imar ettiklerini, yaşam şartlarını geliştirdiklerini belirten Başbakan Yıldırım, “Ülkemiz zor günler geçirdi. Bu zor günleri yine birlik beraberlik içerisinde bugünlere geldik. 2016 yılı siyaset için de iş dünyası için de zor bir yıl oldu. Yaşanan ekonomik krizin etkileri, ayrıca 15 Temmuz darbe girişimi bizim hesap etmediğimiz ama yüzleşmek zorunda kaldığımız ve büyük bedel ödediğimiz bir olaydır. Bütün bunarla rağmen Türkiye OECD ortalamasından iki kat büyümeyi başarmıştır. 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin notunu kıranlara, yatırım yapılamaz diyenlere o gün söyledik, bu kararı değiştireceksiniz dedik. Önceki tahminlerini şimdi değiştiriyorlar, daha olumlu öngörülerini paylaşıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Demokrasi, ayağını kaldırdıklarında izine Türkiye’nin basmasıdır”

Türkiye’nin bölgede ve dünyada güçlendiğini dile getiren Başbakan Yıldırım, “Bölgenin coğrafyası yeniden şekilleniyor. Bu değişimde Türkiye’nin güçlü olması, ayakta kalması aksi halde gelecek sorunları yaşamakla kalmayacağız, bölgedeki yönetim zafiyetlerini ve karışıklıkların bedelini ödemek zorunda kalacağız. Böyle bir kritik zaman dilimi içerisindeyiz. Allah aşkına şöyle bir bakın, Türkiye’ye yönelen eleştirilere dikkatlice bakın, içeride ve dışarıda. Bunları iyi okumak lazım. Dünyanın gelişmiş ülkeleri başta olmasak üzere birçoğu, Türkiye’de yapılan işlerin olumsuz algılanması için her şeyi yapıyor. Onlara göre Türkiye hiçbir işi doğru yapmıyor, Türkiye gittikçe demokrasiden uzaklaşıyor. Onların anladığı demokratikleşme, gelişme; onlar ne söylerse onlar ayağını kaldırdığında izine Türkiye’nin basmasıdır. Anladıkları budur. Türkiye edilgen olsun. Türkiye’nin dünya meseleleri bölge meseleleri hakkında kendi öngörüsü olmasın. Başkaları senaryoyu hazırlasın, Türkiye’de bunun içinde yer aldı. Bunu yapmak isteyenlerin sırtında yumurta küfesi yok. Bizim Irak ile Suriye ile bin 365 kilometre hududumuz var. Biz aynı adan üç terör örgütü ile savaşıyoruz. 3 milyon ülkesinden canını kurtarmak için kaçan Suriyeli mülteciyi misafir ediyoruz. Böyle bir ülkeyiz” diye konuştu.

 

“Size mi soracağız, siz mi oy vereceksiniz”

Konuşmasında Avrupa ülkelerini de eleştiren Başbakan Binali Yıldırım, “Efendim, ‘Türkiye niye bu değişikliğe gidiyormuş.’ Size mi soracağız? Siz oy mu vereceksiniz, oy hakkınız mı var? Bunun kararını 80 milyon vatan evladı verecek. Herkes yerini yurdunu bilecek. Yönetmeye kalkmayacaksınız. Ama fikirleriniz söyleyin, konuşalım. Türkiye’nin geleceğine kast eden, askerine kurşun sıkan, güvenliğini tehdit eden terör örgütleri ile işbirliği yapacaksınız. Ondan sonra da ‘Türkiye’nin müttefikiyiz’ diye ortada dolaşacaksınız. Bölgede herkes umudunu Türkiye’ye bağlamış durumda, güçlü olmak zorundayız” şeklinde konuştu.

 

“82 model araba o zaman iş görüyordu”

Türkiye’nin üç kat büyüdüğüne işaret eden Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

“Türkiye artık hesaba katılan ülke haline geldi. Ülkeleri sayarlar ve diğerleri derler. Diğerleri değil, Türkiye dünyaya yön veren 20 ülke arasında. Türkiye’de bölgedeki politikaların kararını veren ilk üç ülke arasında. Ülkemizin gücünü görelim. Anlamsız tartışmalarla hem ülkemize yazık ediyoruz, hem de geleceğimize olumsuz katkı sağlıyoruz. Bunu Türkiye hak etmiyor. Bütün olumsuzluklara rağmen üretimde güven endeksi, ihracat, atıyor. 2017’nin ilk üç ayında göstergeler gittikçe iyi gidiyor. Dünya Kalkıyor siyasetçilerimiz kampanya yapacak. Korku, tehdit, karamsarlık. Kardeşim değişimi anlat. 82’de bu ülkenin bölünmüş yolu yok, otoyolu yok. 82 model araba o zaman iş görüyordu. Şimdi İstanbul-Ankara otobanında vitesi bozuk, şanzımanı dağılan otomobille nasıl gideceği.z Yollar güzel, yollar açık araç lazım. Yolları birleştik, otoyollar yaptık, açtık. Şimdi anayasa otoyolu açılacak onu da siz açın. Ama bizim gücümüz yetmiyor yapabilsek onu da yaparız. Zaten çaresiz kaldığımızda size geliyoruz. 2007’de çaresiz kalmadık mı? Cumhurbaşkanı seçmek istedik, seçemedik. Hukuk literatürüne yeni bir icat getirildi. Çözüm millet dedik, millete geldik. Millet de dedi ki Türkiye’nin cumhurbaşkanını ben seçiyorum dedi, Recep Tayyip Erdoğan’ı seçti mi millet. 2014’te göreve geldi ve o tarihten sonra Türkiye’de her şey değişti.”

 

“İçimiz kan ağlıyor”

Tek parti olsaydı Türkiye’nin 5 kat büyüyeceğini belirterek Güney Kore örneği veren Başbakan, “Güney Kore’de Türkiye 70’li yıllarla hemen hemen aynı. İstikrarsızlık yüzünde başkanlık sistemine geçti. Şimdi 30 milyon dolara dayandı. 87’den bugüne 6 başkan değişti. Biz hala 11 bin dolardayız. Çünkü 87’den bu yana her bir buçuk yılda bir hükümet değişmiş” dedi.

15 yılda çok sorunlar yaşadıklarını ama her şeyi içlerine attıklarına işaret eden başbakan Binali Yıldırım, “Diyorlar ki ’15 yılda ne istedinizdi yapamadınız?’ Evet güzel soru. Ama içimiz kan ağlıyor. Biz her şeyi paylaşmadık. Biz iş yaptık ama her türlü engellemeye rağmen yaptık. Şeytan taşlamaya vakit buldukça yaptık. Onlar olmasaydı ne kadar fazla iş yapardık hayal edebiliyor musunuz. 82 anayasası iş yapma için değil milli iradenin kontrol edilmesi için, çekişme, çatışma için kurulmuş. İki güçlü irade tanımlanıyor, ikisi anlaşırsa ne ala ve anlaşamamış” ifadelerini kullandı.

 

“8 Ocak’ta muhtıra yedik”

Başbakan Yıldırım, 8 Ocak 2003'te muhtıra aldıklarını açıklayarak, “Kasım ayında iktidara geldik. 8 Ocak’ta muhtıra yedik. 27 Nisan’dakinden daha keskin. O gün Diyarbakır’da uçak düştü ve gündemde kaynadı gitti. Daha bir şey yapmamışız be kardeşim. Ne laiklik bırakmışız ne cumhuriyetin temel değerlerini böyle bir şey olur mu” diye konuştu.

 

“Ağızlarından bal damlıyor, birden kara sevdalı oldular”

Muhalefetin sistem üzerinden Binali Yıldırım’ın başbakan olarak kalması sözlerini anımsatan Yıldırım, “‘Biz Binali beyi severiz, kalmasını istiyoruz.’ Ağızlarında bal damlıyor, birden bire bana karasevdalı oldular. Kardeşim siz çalışında memleketinizi sevin. Çalışın çabalayın da iktidar olun. Bu sistem herkese iktidar yolu açıyor. Yarın bu adı kadar inanıyorum evet de geçecek. İdeolojik partiler etnik temele dayalı partiler asla iktidarı görem3zle.r Her bölgeden oy almanız lazım. İkinci güzel yanı iktidar sandıkta verilecek. Yani Türkiye partisi olmanız lazım. Temsilde adalet” dedi.

 

“Amerika anlamıyor, Avrupa’ya şaşkınlık geliyor”

Avrupa ülkelerinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tavırlarını hatırlatan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:

“Amerika anlamıyor, Avrupa’ya şaşkınlık geliyor, bu darbe nasıl oldu? 3 gün sus pus. Dördüncü günde dedikleri ‘Bu darbecileri fazla hırpalamayın. Peki 249 şehidin hesabı kim verecek? İşte seçim kampanyalarında yaptıklarını gördük. FETÖ, PKK baş üstünde her türlü imkan televizyonlar, gazeteler kullandırıldı. Türkçe başlıklı gazete çıkardılar. ‘Hayır’ verin diye. Ama bize evet kampanyasını yaptırmadılar. Atlarıyla, itleriyle insanların üzerine sürdüler. Vatandaşlarımız bir öncekinin çok daha üzerinde bir katılımla cevabını verdiler. Türkiye’’yi kimse yönetmeye kalkmasın. Artık eski Türkiye değil. Savunma sanayini yüzde 24’ten 65’e çıkarmış. her şeyi yapabilecek güçte Türkiye, istediği her ihtiyacını da görebilecek güce erişmiştir.”

 

“İzmir’i yanımda görmek istiyorum, yoruldum, biraz destek”

İzmir Körfez Geçiş Projesi’nin yaparken birçok engellemelerle karşılaştıklarına dikkat çeken Başbakan Yıldırım, “Babamın işi mi İzmir’in işi kaç sefer engellediler. Ama inatla murat dedik bitirdik. Bu sene ihaleye çıkıyoruz. Eğer bizi bu işlere takılıp havlu atsaydık bu kadar işi yapamazdık. Ama bu mücadelede ben İzmir’i yanımda görmek istiyorum. Yoruldum, biraz destek” şeklinde konuştu.

 

“İzmir denize dökmez sandığa gömer”

Başbakan Yıldırım, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un denize dökeriz sözlerini hatırlatarak, “İzmir denize dökmez ama sandığa gömer” ifadelerini kullandı.

İşadamlarına iyi bir ekonominin siyasi istikrardan geçtiğini hatırlatan İl Başkanı Bülent Delican, “Bugün Türkiye Başbakanımızın önderliğinde çok büyük adımlar atıyor. Biz bu yolda Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyete çıkmak için hızla çalışıyoruz. Başbakanımız bu kente geldiğinde İzmir’in havası değişiyor. Yüreği İzmir için atan bir Başbakanımızın olması göreceksiniz ki İzmir’i Türkiye’nin birincisi yapacak. Bu potansiyel bizde var” dedi.

 

 CHP’ye “eş başkanlık” eleştirisi,

Referandum çalışmaları kapsamında İzmir Bayraklı’da konuşan Başbakan Binali Yıldırım, CHP’nin ‘tek adam’ sözlerine ilişkin, “Sen istedin diye iki tane cumhurbaşkanı mı seçeceğiz? İki tane muhtar, iki tane belediye başkanı mı seçeceğiz? Niye biliyor musunuz? Onlar HDP ile kol kola. ‘Hayır’ kampanyası yapıyorlar. HDP’de eş başkanlık var ya, onlara kafaya takmış belli ki” dedi.

16 Nisan’da yapılacak referandum çalışmaları kapsamında üç gündür İzmir’de vatandaşlara seslenen Başbakan Binali Yıldırım, Bornova ilçesindeki halka seslenişinin ardından Bayraklı ilçesinin Cengizhan, Gümüşpala ve Yamanlar Mahalleleri'nde vatandaşları selamladı. Başbakan Yıldırım, daha sonra Bayraklı Sevgi Yolu’nda kendisini izlemeye gelen vatandaşlara seslendi. Yıldırım’a, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, AK Parti İzmir milletvekilleri, Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu ve ilçe başkanları da eşlik etti.

 

“Bizim işimiz olmaz”

CHP’nin ‘tek adam’ sözlerine ilişkin konuşan Başbakan Yıldırım, “Sen istedin diye iki tane cumhurbaşkanı mı seçeceğiz? İki tane muhtar, iki tane belediye başkanı mı seçeceğiz? Niye biliyor musunuz? Onlar HDP ile kol kola. ‘Hayır’ kampanyası yapıyorlar. HDP’de eş başkanlık var ya, onlara kafaya takmış belli ki. Sen onlarla beraber ol kardeşim bizim işimiz olmaz. Millet tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet tanır. Tek adam, ama milletin adamı milletin. Vesayetçilerin, bölücülerin adamı değil” diye konuştu.

 

“Milliyetçi maskesi takıp ortada dolaşanları unutmayın”

Referandumda MHP’nin ‘evet’ oyu vereceğini hatırlatan Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Milliyetçi maskesi takıp ortada dolaşanları unutmayın. Onlar da bölücülerin laflarını takip ediyorlar. Hiçbir ülkücü onlara itibar etmez.”

“Denize dökmeyeceğiz, sandığa gömeceğiz”

Vatandaşların FETÖ aleyhine sloganları üzerine Başbakan Yıldırım, “FETÖ gelecek, hesabını verecek. Şehitlerin hesabını verecek. Gazilerin hesabını verecek. FETÖ’yü biliyoruz da FETÖ’nün ağzı ile konuşanları anlamıyoruz. Kılıçdaroğlu, ‘15 Temmuz tiyatro, kontrollü darbe’ diyor. Bu ülkenin cumhurbaşkanına, başbakanına ateş açılırken onlara yol açıldı. Üç günümüz var. Bugün de geçti iki günümüz var. Sandıkta hesabı göreceğiz. Söylemedik laf bırakmadılar. ‘Evet’ diyenleri hain ilan ettiler. ‘Evet diyenleri denize dökeceğiz' dediler. Orada ne yazıyor; ‘Dökeceklerse gelsinler, deniz kenarında bekliyoruz.’ Biz onları denize filan dökmeyiz. Bizim şiarımızda yaşatmak var, öldürmek yok. Biz pazar günü onları sandığa gömeceğiz. Denize dökmek bizim işimiz değil. Kendini bilmeyenlere, millete düşmanlık yapanlara cevap vermeye var mısınız?” dedi.

 

“Onların feleği şaştı”

Almanya ve Hollanda'nın ‘hayır’ dediğini; FETÖ’cülerin ve PKK’lıların Almanya’da Hollanda’da fink atarken bakanların ve milletvekillerin kampanya yapmasının engellendiğini kaydeden Başbakan Yıldırım, “Atlarını, itlerini vatandaşlarımızın üzerine sürüyorlar. Vatandaşlarımız sabretti ama sandıklara akın etti, gereken cevabı verdiler. Öyle bir verdiler ki onların da feleği şaştı” ifadelerini kullandı.(Ceren Atmaca - Sinan Yeniçeri - Ali Gözeten - Mihrap Düzöz - Halil Karahan  / İHA)